Latest update 1 Mayıs 2024 - 23:44
Yüce Rabbimizin koyduğu nizam gereği zaman geçmekte, günler, haftalar ve aylar geçtikçe de mevsimler değişmektedir. İlâhî takdir gereği gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip gidişi gibi(Âl-i İmrân, 3/190) ilkbahar, yaz, sonbahar ve kış mevsimleri de bir düzen içerisinde birbiri ardınca gelmektedir. İşte yine bir kış mevsimine daha girmiş bulunmaktayız.
Dört mevsim insan ömrünün misalidir adeta. Tabiatın yeşillendiği ve hayatın canlandığı ilkbahar insanın doğuşunu ve çocukluk yıllarını; meyvelerin olgunlaştığı yaz mevsimi insanın gençlik yıllarını; mahsullerin hasat zamanı olan sonbahar insanın olgunluk ve yaşlılık dönemini; bembeyaz örtüsüyle kış ise, bizlere ölümü hatırlatmaktadır. Ardından tekrar baharın gelişi ise ölümden sonra dirilişi temsil etmektedir. Kışın gelmesiyle ölüm sessizliğine bürünen tabiat, baharla birlikte yeniden canlılığına kavuşur.
Mevsimler içerisinde kış, insanlar için olduğu kadar, diğer canlılar için de hayat şartlarının zor ve meşakkatli olduğu bir dönemdir. Havaların soğuması ve yoğun kar yağışı barınma, ulaşım, beslenme ve sağlık sorunları gibi pek çok problemi de beraberinde getirmektedir.
Müslüman her şart altında hayır üzere bulunur, hatta olumsuz şartları bile fırsata dönüştürmesini bilir. O, hangi durumda olursa olsun daima kulluk şuuru içerisinde hareket eder. Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurur: “Mü’minin işine şaşılır! Onun her türlü işi hayırdır; güzel bir nimete kavuştuğunda şükreder, bundan dolayı hayra erer; başına bir bela gelse sabreder, yine hayra erer.” (Müslim, Zühd, 14)
Mesela bir mü’min servet sahibi olduğunda, infakta bulunarak bundan kazançlı çıktığı gibi, fakirlik zamanında sabrederek yine kazançlı çıkmayı başarır. Sağlıklı olduğunda Allah’a şükrederek ve bedenî ibadetlerde bulunarak sevap elde ettiği gibi, bir hastalığa yakalandığında da Allah’a hamd eder, sabırla O’ndan şifa diler, böylece yine manevî kazanç elde eder. Kısaca mü’min, nimete nail olduğunda da, bir musibetle karşılaştığında da Hakk’ın rızasını gözeterek, her halükârda kazançlı çıkmasını bilir.
Bunun gibi; mü’min, hayat şartlarının zorlaştığı kış mevsimini de kendi lehine çevirebilir. Bunun için kış mevsiminin olumlu yönlerinin farkına varmalı ve bunları iyi değerlendirmelidir. Uzun kış geceleri bu mevsimin bizlere getirdiği bir fırsattır. Diğer yandan geçimini tarım ile sağlayan ve bu iş için senenin üç mevsimi emek sarfeden ve yorulan insanlar bütün bir kış dinlenebilmektedir. Bu manada yılın bu dönemi Müslümanların ibadetlere daha fazla yoğunlaşmalarına imkanı sağlamaktadır.
Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.), “Kış mü’minin baharıdır”(Ahmed b. Hanbel, Müsned, III, 75) buyurmuş ve mü’minler için kışın bir fırsat olduğunu bildirmiştir. Kış mevsiminin nasıl değerlendirilmesi gerektiğini de hadis-i şeriflerinde şöyle açıklamıştır: “Kışın gündüzler kısalmıştır, mü’min oruç tutar; geceler de uzamıştır, geceyi ihyâ eder.” (Suyûtî, Câmiu’s-Sağîr, I, 718) “Kışın oruç tutmak, serin bir ganimettir.” (Tirmizi, Savm, 74) Allah Resûlü kışın gelmesiyle beraber gündüzlerin kısalmasını, gecelerin de uzamasını bir fırsat olarak görmüş, gündüzlerin oruç tutularak, gecelerin de namaz, dua, zikir, Kur’an kıraati vb. ibadetlerle değerlendirilmesini tavsiye etmiştir.
Bu mevsimi Rabbimizin bir ikramı olarak görmeli, gündüzlerini kaza ve nafile oruçlarla, gecelerini de diğer ibadetlerle ve özellikle de teheccüd namazları ile değerlendirmeliyiz. Çünkü dinimizde gecelerin ihyasına ve teheccüd namazına büyük önem verilmiştir. Kur’an-ı Kerim’de uykusundan ve istirahatinden fedakârlık yaparak geceleri ihyâ edenler, seher vakitlerini tövbe istiğfar ile değerlendirenler şöyle övülmektedir: “Onlar gecenin az bir kısmında uyurlardı. Seher vakitlerinde de istiğfar ederlerdi.”(Zâriyât, 51/17,18) Hz. Peygamber (s.a.s.) de, “Kim gece uyanır, hanımını da uyandırır ve iki rekat namaz kılarsa, Allah’ı çok zikreden erkekler ve kadınlardan yazılır”(Ebû Dâvûd, Salât, 307) buyurarak geceleri ibadetle geçirmenin faziletini bildirmiştir.
Müslümanlar olarak, içinde bulunduğumuz şartlar ne olursa olsun asla rehavete düşmemeli ve tembellik yapmamalıyız. Biz mü’minlerin hayatında boş zaman diye bir kavram yoktur. Dolayısıyla içinde bulunduğumuz her anı dünya ve ahiretimize faydalı olacak meşguliyetlerle değerlendirmeli; uzun kış gecelerini ibadet ve taatlerle, camilerde cemaate ve cami derslerine katılmak suretiyle bahara çevirmeliyiz.
01 May 2024 0
01 May 2024 0
01 May 2024 0
01 May 2024 0
Rekabet Kurulunun 26.07.2023 tarihli ve 23-34/644-M sayılı kararıyla Adana, Antalya ve Gaziantep illerinde faaliyet gösteren oto galerilerin 4054 sayılı Rekabetin […]
Mot Grup Bilişim Limited Şirketi’nin yeniden satıcılarının satış fiyatlarını tespit etmek ve internet satışlarını kısıtlamak suretiyle 4054 sayılı Rekabetin Korunması […]
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Eyüpsultan Belediye Başkanı Mithat Bülent Özmen’e tebrik ziyaretinde bulundu. “Belediyelerimizde, değişim sürecinde dikkat etmemiz gereken çok […]
BAŞKAN SANİYE BORA FIÇI, 1 MAYIS’TA BELEDİYE ÇALIŞANLARIYLA BULUŞTU Foça Belediye Başkanı Saniye Bora Fıçı, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma […]
Yaşasın Onurun ve Emeğin Mücadelesi! “İşçi ve Emekçinin onurlu mücadele günü olan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü yürekten kutluyorum”diyen […]
Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı’nda görev yapan Prof. Dr. Arzu Yorgancıoğlu, sağlıklı beslenmeye yönelik yemek […]
İktidardaki AK Parti ise 2. çıktı. Üstelik TBMM’de çoğunluğu da yok. MHP bastonuyla yürüyor. Türkiye bu iktidarla artık huzuru göremez […]
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Bakırköy Belediye Başkanı Doç. Dr. Ayşegül Ovalıoğlu’na tebrik ziyaretinde bulundu. İlk 5 yıllık dönemlerinde, Bakırköy özelinde […]
Uluslarararası Strateji Uzmanı Başkanı Şener Mengene, Türkiye’nin Tam Bağımsız Gazetesinden Yusuf Ünel’e konuştu! Dünyanın gözü önünde gerçeklşen ve kamuoyunun […]
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, çevreci, yüksek teknolojilerle donatılmış, 420 yolcu kapasiteli, yüzde 100 elektrikli metrobüsün test sürüşüne tanıklık etti. Test […]