Latest update 18 Eylül 2024 - 10:15
Bendeniz “Çanakale” dendiğinde hepiniz gibi ciğeri sızlayanlardanım. Hattâ yıllardır öğrencilerime o “mahşer”i anlattığım halde, işte itirâf ediyorum, Çanakkale’ye defâlarca gittiğim halde, şehidliklere bakamayan biriyim. Hâlen de o kıyâmet sahnelerinin yaşandığı mahallere karşıdan bakamamakla mâlûlüm. Bir defâsında çocuklarıma mahcub olarak, yol üzerindeki bir şehidliğe uğrayacak oldum, arabaya döndüğümüzde trafiğe uzun süre intibak edemedim…
…
Bildiğim, adım kadar emin olduğum bir şey var:
Çanakkale’de karşımıza çıkan o “Kimi yamyam, kimi Hindu, kimi bilmem ne belâ” sürülerin, milletimizin varlığına kasd etme niyetlerinde zerrece değişme olmamıştır.
Gene bildiğim bir şey: O mahşerden, daha evvel hiç bir varlık gösterememiş bile olsa, bir topluluktan bin defâ “MİLLET” çıkarma imkânı vardır. Anzaklar her sene boşuna gelmiyorlar! Onlar için mağlubiyet olduğu halde, yeni kuşaklarına birlik şuuru kazandırmak adına bir şey elde etmeseler, her sene Gelibolu’ya dökülürler mi sanıyorsunuz?
O can pazarının yarattığı travma bizde öylesine bir “unutma ihtiyâcı”na sebep olmuştur ki, milletimiz neredeyse yüz yıl o ağır konuya uzak kalmak mecburiyetiyle ruh sağlığını yeniden kazanma yolunu tercih etmiştir. Çanakkale yaşanırken, düşmanın yaralısını sırtında taşıyan Mehmedciğe, aynı yıllardaki Ermeni tehciri sebebiyle “katliâm yapma” ithâmını ise, tamamen millî psikolojinin gerçekliğine aykırı bulurum ve “jenosid” ithamını reddetmek için başka tek bir delile ihtiyaç duymam…
…
Amaaa!
Bir “vatan”ın sâdece bir kuşağın mesuliyetinde olduğuna da asla kânî değilim.
Her kuşağın üzerinde yaşadığımız bu azîz toprakları yeniden hak etmek zorunda olduğuna inanırım.
Nasıl Çanakkale bir “Tevhid şuuru”nun zaferiyse, vatan müdafaasının, onu elde tutmanın da bir “zafer” olduğu kanaatindeyim ve o zaferin dahî aynı şuurla devamlı kılınabileceği bana alternatifsiz bir vâkıâ olarak görünür.
Çıfıtların ve onların içimizdeki uşaklarının Çanakkale’yi küçültme, o emsalsiz zaferi, hiç olmazsa bilinç sathında yenilgiymiş gibi gösterme çabalarının manasına dikkat kesilmek lazımdır…
…
***
Rabbim milletimize o şuuru ihsan etsin, dâim kılsın.
Şühedamıza sonsuz rahmetler diliyorum… Fâtihalar gönderiyorum…
Onların ecrini beşer takatiyle ödemek imkânsızdır. Mükâfaatları ancak Hakk katında takdir edilebilir ve O’nun şânıyla mütenasiptir…
14 Oca 2020 0
29 Eyl 2019 0
29 Ağu 2019 0
15 Mar 2019 0
AK Parti İzmit İlçe Başkanı Halil Güngör Dokuzlar, Milli İrade Meydanını eleştiren İYİ Parti İzmit İlçe Başkanı Halim Tamyüksel’e cevap […]
Ülkenin çökmüş sendikacılığının içinden doğan ve kurtarıcı gözüyle bakılan sendikası Hürriyetçi Eğitim Sen ülkenin kanayan yaralarına merhem olmaya devam ederken […]
İnegöl’de çok daha riskli bölgeler öylece dururken, Devlet Hastanesi karşısındaki merkezi bölgedeki konutların bulunduğu alanın apar topar kentsel dönüşüm uygulama […]
15 Haziran 1928’de Atatürk ile görüşen Gerard Vissering’in uzun çalışmalar sonucunda hazırladığı rapor ve tüzük yüz yıla yakın bir zaman […]
İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, inşaat çalışmaları tamamen duran Ali Osman Sönmez Çekirge Devlet Hastanesi sorununu Meclis gündemine taşıdı. […]
Ağustos’taki Vatan Hilmi Özden Ağustos ayı; şanlı tarihimize zaferler ayı olarak geçmiştir. Müslüman Türk Milleti 26 Ağustos 1071 yılında Malazgirt […]
TBMM Sağlık Komisyonu Üyesi CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, Türkiye’de sağlık politikalarındaki geri adımları ve yanlış kararları […]
Sabit ve dar gelirli vatandaşlar için TOKİ aracılığı ile uygun ödeme koşullarıyla yapılacağı sözü verilen 100 bin konutluk projedeki binlerce […]
Niyet başka akıbet başka! Prof. Dr. Ata Atun Yunanları ve Rumları, aile yapıları, kültürleri, inanışları, eğitimleri, mizahları, kafa yapıları, […]
“Barış için genel af şart” Milliyetçi Sol Parti (MİLLİ SOL) Genel Başkanı gazeteci Hüseyin Alpay, Türkiye’deki cezaevlerinin toplam kapasitesinin 250 […]