Latest update 3 Mayıs 2024 - 17:47
Babamın anlattığı bir anı var ki hiç unutmam.
Babam rütbeli askerlere çay vermekle görevli,
11 Eylül 1980 tarihinde askerde bir hareketler sezer.
Üstlerinde ve meraklanır,
Fakat kimse cesaret edip soramaz komutanlarına,
Ve babama rica ederler.
Babam sorar bir başçavuşa;
Aldığı cevabı aynen arkadaşlarına aktarır;
– İhtilal olacakmış…
Babamın arkadaşları ise sorarlar tekrar.
”İhtilal ne ki”?
Tanıyanlar bilir ben, İzmit doğumluyum ve burada büyüdüm.
Fakat köyüm İzmit Hasancık köyüdür.
Evet, Hasancık köyünü duymayan, bilmeyen bir sürü okurum vardır değil mi?
Uzuntarla ile Akmeşe’nin tam ortasında şirin bir köy.
1980 yılında 80 haneydi, bugün de 85 hane.
Varın düşünün nasıl bir köy olduğunu.
O yıllarda, o köye bile tanklar gitmiş.
Asker yönetime el koyduğunda ve varın siz düşünün ihtilal ne ki!
Sokaklarda bugün gibi hep bir eylem, kargaşa hâkim.
Evren, kentlerde kürsüler üzerinden nutuklar atılıyor, iş adamları stoklar yapıyor.
Halk evinde ekmek, tuz ve yağ bulamıyor.
Ona rağmen, benim kahraman gençlerim polise, askere nasılda direniyor…
Ben görmedim fakat çok araştırdım.
Yaşayanlardan dinledim, anılarını.
İşkenceye maruz kalmış abilerim anlatırdı,
Anlatırlarken, tekrar o anları yaşadıklarını hissederdim.
Gözlerine baktığımda…
Gündüz sağcılar basarmış evleri, gece solcular…
Daha kundağında öldürülen çocuklar mı dersiniz, tecavüzler mi?
Ahlaksızlık diz boyu, insanlığın ve İslam’ın onuruna sığmayacak aklınıza ne geliyorsa.
Peki, şimdilerde bakıyor ve anlıyor muyuz o günleri?
Ölen hangi çocuk bizim değildi,
Okulundan atılan hangi çocuk bizim değildi!
Düşünün ki o yıllara gelene dek,
İnsanlar kardeş, akraba ve arkadaştılar.
O büyülü ortamı bozan neydi gerçekten?
Yokluk mu?
Siyasi görüşler mi?
İdealler mi?
Neydi ki sıkıntı?
Sıkıntı, bugün Silivri Cezaevinde yatanların,
Aynı hücrede, aynı suçlardan ceza almışların,
Amerika’da ki dostlarından(!) gelen emirlerin bu doğrultuda olmasıydı.
Güç onlardaydı.
Polis gece ülkücülere silah veriyordu, gündüz solculara.
Peki, neydi sağ ya da sol var mı bilen?
Dincilik ne ki ya da laiklik?
Ne o günlerde, ne bu günlerde,
Herkesin bilmediği kavramlar bunlar.
”Bizim çocuklar bu işi kansız hallettiler” diye, iğrenç bir anekdotun tarihe geçeceği yıllardı aynı zamanda.
Askeri darbeleri meşrulaştırmak adına insanları sokaklara döken,
Kan ve vahşete izin veren, iğrenç bir oyun silsilesi.
Şimdiler de değişti artık,
Bu oyunları Amerika’nın müdahalesine sebep olsun diye yapıyorlar.
Ve insanları birbirlerine kırdırıyorlar,
Her dönem kanıyor buna insanlık.
Hatırlayanlar iyi baksın o yıllara ve birde şimdi sokaklara…
Darbe yaptırabilecekleri herkes tutuklu
Mecburen Amerika’nın müdahalesini isteyeceğiz, bir süre sonra..
O yıllar da olduğu gibi,
Dostlukların, kardeşliklerin, akrabalıkların,
Önüne geçmeye başladı artık ‘‘DİREN’’ çağrıları.
O yıllarda o gençleri, ceza evlerinde ve sokaklarda öldüren zihniyet ile bugünkü zihniyet arasında hiç bir fark yok.
Bakan ve görmeyi bilen herkes bunu anlar!
Kenan Evren ve arkadaşları
O dönem ülke ekonomisini ellerinde bulunduran iş adamları,
Ve gazetelerinde halkı sokağa döken gazete sahipleri
Ve köşe yazarları,
Ve dekanlar…
Milletin her damla kanının hesabını, Yüce Türk Milletinin mahkemelerinde vermeliler.
Ki bir kısmı veriyor zaten.
Şimdi bir daha darbe görmeyi Allah bana ve milletimin hiç bir ferdine nasip etmesin. Diye dua ederken,
O yıllarda idama mahkûm olmuş tüm çocuklarımızı, gençlerimizi rahmetle anarken, onları kullanan zihniyetin halen başımızda bir lanet gibi dolaştığını hatırlatmayı da üzerime vazife biliyorum.
Dün görmüştüm ”Çocuklar uyurken susulur, ölürlerken değil” diye bir yazı.
Öyle hoşuma gitti ki gözlerim yaşardı.
Evet, çocuklarımız o günler de öldü.
Bugünlerde de ölüyorlar.
Şimdi ölenlerin yerine sokaklara yenilerini çıkartmanın değil, fikir ve ideallere dayalı siyaset yaparak kazanmanın zamanıdır.
Neden mi?
Bugün otuz altı yaşındayım.
Ve ben elli altı yaşımda Amerikan müdahalesinin bilmem kaçıncı yılını da yazmak istemiyorum.
Saygılarımla…
03 May 2024 0
03 May 2024 0
03 May 2024 0
03 May 2024 0
LAİK VE BİLİMSEL EĞİTİME SAHİP ÇIKMAK İÇİN HEP BİRLİKTE HAREKETE GEÇELİM! Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin’in Türkiye […]
DEM PARTİ Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, 1 Mayıs işçi bayramında grevdeki Mersen işçilerini ziyaret etti. Konuyla ilgili bakanlığa soru […]
İstanbul’da binlerce konut inşa eden İMC Turizm İnşaat, Edremit Körfezi’nde ilk projesini Burhaniye Ören Ayaklı mevkisinde ‘Şefika Hanım Evleri’ projesini […]
Rekabet Kurulunun 26.07.2023 tarihli ve 23-34/644-M sayılı kararıyla Adana, Antalya ve Gaziantep illerinde faaliyet gösteren oto galerilerin 4054 sayılı Rekabetin […]
Mot Grup Bilişim Limited Şirketi’nin yeniden satıcılarının satış fiyatlarını tespit etmek ve internet satışlarını kısıtlamak suretiyle 4054 sayılı Rekabetin Korunması […]
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Eyüpsultan Belediye Başkanı Mithat Bülent Özmen’e tebrik ziyaretinde bulundu. “Belediyelerimizde, değişim sürecinde dikkat etmemiz gereken çok […]
BAŞKAN SANİYE BORA FIÇI, 1 MAYIS’TA BELEDİYE ÇALIŞANLARIYLA BULUŞTU Foça Belediye Başkanı Saniye Bora Fıçı, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma […]
Yaşasın Onurun ve Emeğin Mücadelesi! “İşçi ve Emekçinin onurlu mücadele günü olan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü yürekten kutluyorum”diyen […]
Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı’nda görev yapan Prof. Dr. Arzu Yorgancıoğlu, sağlıklı beslenmeye yönelik yemek […]
İktidardaki AK Parti ise 2. çıktı. Üstelik TBMM’de çoğunluğu da yok. MHP bastonuyla yürüyor. Türkiye bu iktidarla artık huzuru göremez […]