Latest update 18 Eylül 2024 - 10:15
Orta çağ Avrupa’sının Cadı avları ülkemizde yakarak olmasa da, kadınlarımızı rahatsız ederek devam etmektedir. Bu durum asla kabul edilemez ve bireysel olarak da karşı mücadele vermek imkansızdır. Kadınlarımızı rahatsız edenlere karşı duyarlı olmak hepimizin borcudur!
Günaydın, hayırlı Pazarlar.
Günümüzde ve hiç bir azman toplumda asla istenilmeyen ama, ne yazık ki bazı kendini bilmeyenlerin toplumu nasıl da rahatsız ettiklerinden söz edeceğim bu gün.
Geçenlerde bir emekli bayan edebiyat öğretmenimizin duvarında, yine bir Eskişehir Anadolu üniversitesi mezunu olan, aynı zamanda yaptığım araştırma sonucu Avrupa’da yaşadığını öğrendiğim bir erkek öğretmenin yazdığı yorumu okudum.
Yorum Bayan öğretmenin profil resmine atif olarak yazılmış ve aynen şöyle. > Çok beğendim, içim titredi. Ancak ben de bu ACELE aşka şaşırmadım değil. Yanımda gibisin.<
Bu yorumu cevapsız bırakamazdım. Bunu önce kendime, sonra bayan hocamıza ve sonuç olarak topluma borçlu olduğumun bilincindeyim.
Bu kendini bilmez öğretmene yazdığım yorumu buraya ekliyorum. Kendisine özür dilemek şansını da bıraktığım için, ismini ve resmini tanımaz hale getirmeyi uygun buldum.
XX… efendi! Takdir edersiniz ki, x… hocamıza yaptığınız bu sataşı yorumunuzu ortada bırakmak mümkün değildir. Çünkü siz ahlak duvarına tosladınız!
Okul eğitiminizi öğretmen olarak görüyoruz. Şimdi daha iyi anlıyorum ki; bu toplumda ahlak duvarları neden bu kadar alçaldı.
XX… efendi,
3 Mayıs tarihli bu yorumunuzu geç görmüş olmamdır cevabının geç olması. Ancak; geç olması unutuldun-uz anlamı na gelmez!
XX… efendi,
Önünde resim çektirdiğiniz Wüzburg Başpapazı Julius Echter von Mespelbrunn’ (resminizi alta ekleyeceğim) da sizin gibi bir cadı avcısıydı. Karşı reformlarla Avrupa’da cadı avının gelişiminde rol oynamış birisiydi Julius Echter von Mespelbrunn. O zamanlar cadı avı yapanlarla sizin bir farkınız var mı XX… efendi?
Yazıklar olsun sizin gibi bir öğretmene! Yazıklar olsun ki…yaşınızdan utanmıyorsunuz! Yazıklar olsun ki bir öğretmen olduğunuzu söylemenize rağmen; Tren garlarının önünde hamile kadınlara sarkıntılık yapan; adi, karaktersizlerden farkınız yok!
Alta beraber çekilmiş resminizi ekliyorum. Heykeldeki Julius Echter von Mespelbrunn
yüzlerce kadının yanmasını onaylamıştır. Ya siz, sizin yaptığınız ondan daha mı insanı, ahlakı?
Utanmaz arsız!…terbiyesiz!
Sizi bir daha xx… hocamın, kardeşimizin yakınlarında görmeyeyim! Size facebook denilen bu medyayı dar yaparım. Bu sayfalarda kimse yalnız değildir… bilesin XX… efendi…!!
—
Avrupa’da Cadı meselesini bilmeyenler olabilir. Onun için buraya kısa bir özetini ekliyorum.
Cadı avı nedir?
Cadı olduğuna inanılan kimselerin yakalanması, yargılanarak veya yargılanmadan cezalandırılması orta çağ Avrupa’sında bir ceza usuluydu. Tarihte cadı avları genellikle cadıların yakılarak veya linç edilerek öldürülmesi ile sonuçlanmıştır. Günümüzde cadı avı kavramı daha çok, “fikirleri topluma tehdit olarak görülen kimselere, yada bu terbiyesi bozuk öğretmenin yaptığı gibi toplumu rahatsız edenlere karşı kullanılan bir terimdir.“
Resimde heykelini gördüğünüz kişi Julius Echter von Mespelbrunn bundan 500 yıl önce Almanya’nın Franken bölgesindeki Würzburg şehrinin baş papazıydı. Martin Luther’in yaptığı dinde refomlara karşı çıkan ve Cadı avının gelişimine önder olmuş bir papazdır. Resimde görülen heykel Julius Echter von Mespelbrunn’a aittir; önündeki ise, XX…dediğimiz öğretmen bozuntusudur.
Son olarak:
Değerli anneler, bacılar! Sizleri bu sayfalarda her kim; gerek yorumlarıyla, gerekse mesaj yoluyla yada dürtmelerle rahatsız ederse, bunu hiç çekinmeden en yakın güvendiğiniz bir dostunuza, ağabeyinize söyleyin. Söyleyin ki; bu gibi terbiye duvarlarını zorlayanların önünü kesebilmeli. Yoksa bunların sıkıntısını çok daha yaşarız.
Not: Son 3 yıl içerisinde 6 defa şikayet aldım ve gerekeni de mesaj yoluyla yaptım.
Sevgiyle kalın… Pazar gününüz hayırlı olsun!
Mehmet Nuri Sunguroğlu
18 Eyl 2024 0
03 Eyl 2024 0
03 Eyl 2024 0
03 Eyl 2024 0
AK Parti İzmit İlçe Başkanı Halil Güngör Dokuzlar, Milli İrade Meydanını eleştiren İYİ Parti İzmit İlçe Başkanı Halim Tamyüksel’e cevap […]
Ülkenin çökmüş sendikacılığının içinden doğan ve kurtarıcı gözüyle bakılan sendikası Hürriyetçi Eğitim Sen ülkenin kanayan yaralarına merhem olmaya devam ederken […]
İnegöl’de çok daha riskli bölgeler öylece dururken, Devlet Hastanesi karşısındaki merkezi bölgedeki konutların bulunduğu alanın apar topar kentsel dönüşüm uygulama […]
15 Haziran 1928’de Atatürk ile görüşen Gerard Vissering’in uzun çalışmalar sonucunda hazırladığı rapor ve tüzük yüz yıla yakın bir zaman […]
İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, inşaat çalışmaları tamamen duran Ali Osman Sönmez Çekirge Devlet Hastanesi sorununu Meclis gündemine taşıdı. […]
Ağustos’taki Vatan Hilmi Özden Ağustos ayı; şanlı tarihimize zaferler ayı olarak geçmiştir. Müslüman Türk Milleti 26 Ağustos 1071 yılında Malazgirt […]
TBMM Sağlık Komisyonu Üyesi CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, Türkiye’de sağlık politikalarındaki geri adımları ve yanlış kararları […]
Sabit ve dar gelirli vatandaşlar için TOKİ aracılığı ile uygun ödeme koşullarıyla yapılacağı sözü verilen 100 bin konutluk projedeki binlerce […]
Niyet başka akıbet başka! Prof. Dr. Ata Atun Yunanları ve Rumları, aile yapıları, kültürleri, inanışları, eğitimleri, mizahları, kafa yapıları, […]
“Barış için genel af şart” Milliyetçi Sol Parti (MİLLİ SOL) Genel Başkanı gazeteci Hüseyin Alpay, Türkiye’deki cezaevlerinin toplam kapasitesinin 250 […]