Latest update 26 Nisan 2024 - 11:12
11 Nis 2019 admin Manşet, Sürmanşet 0
Mahalli seçimler bitti bitmesine ancak, itirazlardan doğan yeniden sayımlar dolayısıyla bazı bölgelerde mazbatalar henüz alınmadı ve seçim neredeyse bitmedi. Belki de yakın gelecekte seçimler yenilecek. Medyanın halktan yana olan sayılı medya kuruluşları ise kendi mecralarında durum tespiti yapmaya devam ediyor. Onlardan birisi de hepimizin yakından tanıdığı Bülent Karagöz. Kocaeli Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz sahibi , genel yayın yönetmeni ve aynı zamanda baş yazarı halkçı Karagöz cephesinde durum değerlendirmeleri şiddetli bir şekilde devam ediyor. Karagöz son olarak gerçekleştirdiği durum değerlendirmesinde şunları kaydetti:
Seçimler bitti ve Kocaeli’de bu defa 13-0 değil ama 13’de yarım…
Bunun böyle olmasının tek sorumlusu CHP il örgütünü yönetendir…
Büyükşehirlerde yapılan toplumsal mutabakatın sonuçları alındı…
Ankara alındı, İstanbul alındı, Adana, Mersin, Bolu, Aydın, Kırşehir vb… birçok yer alındı…
Türkiye genelinde AKP reddi bu kadar yükselmiş ve muhalefet yarım yamalak bir noktada buluşmuş ve özellikle 2 büyük kentte bir devrim gerçekleştirilmişken neden Kocaeli bundan hiç etkilenmedi?…
CHP Kocaeli örgütü belki Türkiye’nin en tembel örgütü, en siyaset üretemeyen örgütü ama toplumda yükselen AKP reddi bunlara rağmen böyle bir noktaya gelmişken ne oldu da, Kocaeli sınıfta kaldı?
Hele de bir ittifak yapılmışken neden başarılı olamadılar?
Ben söyliyeyim nedenini….
Örgütü yönetenler hiçbir zaman büyükşehiri kazanabileceklerini akıllarının ucundan dahi geçirmediler…
Ve onlar için kazanılabilecek ve kazanmak istedikleri tek bir yer vardı, orası da İzmit’ti….
Ne konjönktör, ne toplumun değişken eğilimleri, ne kötüleşen ekonominin etkileri, ne sokakta insanların ne söylediği, nede halkın yaşadığı travma onları ilgilendirmiyordu…
Zaten bütün bunları yorumlayacak bir akıl da olmadığı için ekiplerinde, onlar işi garantiye almak ve kendi iktidarlarını çıkarlarını korumak adına İzmit’e endekslemişlerdi kendilerini…
Çükü o örgütü belirleyen, seçtiren perde arkasındaki gücün, onlara ne derse onu yerine getirmek için oradaydılar.
Dertleri bir şey üretmek değil, memlekette yeni bir hikaye değil perde arkasındaki efendiyi memnun etmek ve onun gözüne girmek, çünkü efendi ne kadar memnun olursa bir dahaki seçimde belki vekil adayı, belki belediye başkan adayı olabilirler…
Yıllardır tek bildikleri siyasi manevra bu çünkü, ayak oyunları ile parti içi iktidarlarını koruyarak adayları belirlemek…
Onlar için, siyasetin yapılma amacı da budur zaten…
Türkiye’de artık bir daha demokratik bir seçim yapılmayacak bir süreci yaşadığımızın farkında bile değiller ve aslında bunun bir önemi de yok onlar için….
Onlar her düzende varlıklarını işbirliği içinde sürdürebileceklerini düşünenlerden…
Ülkenin nereye sürüklendiğini yıllardır anlatıyoruz, son demokrasi kırıntılarının da süpürüldüğünü söylüyoruz, islami faşist bir sistemin ülkeyi yok olma sürecine soktuğunu hep dile getirdik ve ama onların umurunda bile olmadı, bildiklerinden hiç vaz geçmediler…
Şimdi bütün partililikleri, demokratlıkları bu ilişkiler üzerinden yürüyen zevattan halkın önüne düşebilmelerini, onlara önderlik etmelerini bekleyebilirmiyiz…
Bir örgüt düşünün AKP’nin yolsuzlukları üzerine mahalleleri bilgilendirip, ayağa kaldırıp, halkın hakkını aramak ve sormak adına bir eylemselliği yok…
Bir parti düşünün tabanla hiç bir buluşma noktası yok ve kapalı kapılar adında kirli siyaset hesapları yapıyor, memleket umurunda değil…
Yine düşünmeye devam edelim, bir tane komisyon kurmuyor, kent ve halk sorunları üzerinden gündem yaratmıyor…
Propaganda üretme yok, mahallede, köyde, fabrikada, okulda hiçbir varlığı yok…
Seçime bir ay kala broşürleri eline alıp, önüne bir aday koyup merhaba biz geldik, oyunuzu istiyoruz diyor…
Ve tek tutar yanları halk AKP’den bıkmış ve ezilmiş halde olduğundan mecburen onara oy verecek, başka çareleri yok diye düşünüyorlar…
Önlerine koydukları bir hedef yok, programları yok günü idare edip, bu duruma itiraz edenleri susturup parti dışına atmak için her türlü filimi çevirmeleri onların iradesizliğini ve efendi-kul ilişkilerinin açığa çıkmaması içindir…
Onların tek bir hedefi var efendilerinin dediği isimleri vekil yapmak, dediği isimleri belediye başkan adayı, meclis üyesi yapmak…
Kocaeli senaryolarını çoktan yazıp önlerine koymuştu efendileri…
Zaten büyükşehir ve 12 ilçe hiç yoktu bu senaryoda…
Onların İzmit’e bir adayı vardı ama çeşitli nedenlerden dolayı bu aday geri çekildi…
Ne yapmak lazımdı?
Tabi ki, efendilerinin dediği ismi İzmit’e empoze etmek lazımdı… Onu bir kahraman olarak sunmak ve doğacak tepkilerinde önünü kesmek gerekiyordu…
Ve efendileri bir vekil önerdi İzmit’e…
Ancak birkaç sorun vardı….
1-Tabandan ön seçim talepleri yükseliyordu, bunu nasıl engelleyeceklerdi… Aday olacak vekilin ön seçimden çıkma olasılığı düşüktü, bu işi nasıl kotaracaklardı?
2-Vekilin büyükşehire değilde, İzmit’e aday yapılması hedef küçültmek anlamına gelecekti, insanları ikna etmek zorlaşacaktı… Daha önceki yaşanan tecrübeler bu tür girişimlerin ters teptiğini göstermişti…
3-Bu vekilin Kürt ve Sosyalistler tarafından sevilmediği, kabul görmeyeceği ortada iken bu oyları nasıl alacaklardı…
Ama efendi işareti vermişti ve örgütün işi gücü ilçe başkanıyla birlikte bir algı oluşturma yarışına girişmek oldu…
Evet anketler alınması en muhtemel ilçenin İzmit olduğunu gösteriyordu… Ve efendi bu ilçeyi istiyordu tabi kendi adayının da başkan olması gerekiyordu…
İşte İttifak bu noktada imdada yetişti, Kocaeli Büyükşehir İyi Partiye verildi ve rahat bir nefes aldılar…
Daha doğrusu vekilin İzmit adaylığını meşrulaştırmak için Kocaeli’yi ittifak içerisinde İyi Partiye kapalı kapılar ardında zorla verdiler…
Bugün neden ittifakta İyi Partiye verildi dediğimizde Haydar Akar, diğer büyük kentleri almamız için burayı Akşener’e verdik diyor…
Bunu anlayamıyorum, Akşener’in patisinin Kocaeli’yi alabilecek bir potansiyeli var mıydı?
Yine Körfez’i alma gibi bir durumu var mıydı?
Buradaki demografik yapı zaten bunu imkansız kılıyor zaten ve sanki Kocaeli’yi AKP’ye teslim etmek için oynanan bir senaryo geliştirilmişti…
Hele ki Akşener Iğdır’da HDP kazanacağına AKP kazansın demesi bunu bilinçli olarak yaptığını gösteriyor…
Balıkesir keza yine aynı şekilde bugün AKP’ye teslim edildi…
Kocaeli’de kurgulanan tezgah İzmit’e Fatma Kaplan Hürriyet’i monte etmenin meşrulaştırmak için ittifak bahanesi ile Kocaeli’yi İyi Partiye vermek olmuştur…
Keramettin Gençtürk şunu söylüyor, “ Ben böyle bir şeye inanmıyorum, Akşener Kocaeli konusunda ısrarlı olmuş diyorlar, yok öyle bir şey” devamını aşağıdaki videoda izleyebilirsiniz…
Nitekim bu bahane ile süreç uzatıldı, ön seçim yapılmadı, aday olan isimlere siz bir işe yaramazsınız, izmit’i siz yönetemezsiniz dediler ve Fatma Kaplan’ı bir oldu bitti ile İzmit’e monte ettiler…
İnsanlar sorarsa bu kadar yüksek potansiyeli olan ve bu kadar yüksek şahsiyetli vekilinizi neden büyükşehir adayı yapmadınız diye…
Cevap hazır, Meral hanım Kocaeli konusunda çok ısrarcı oldu, bizde kendi memleketi diye Kocaeli’yi onlara verdik, diğer illeri kazanmamız için bu zaruriydi…
Düzen ve tertip buydu…
İttifaklar ortak bir başarı kazanmak için kurulur, kaybetmek için kurgulanmaz…
Kocaeli’de ittifak kaybetmek üzerine kurgulandı ancak foyaları ortaya çıktı…
Bir yönetici kadro düşünün dönek bir gazeteciyi arıyorlar, rakı içmeye çağırıyorlar ve orada onlar için iyi şeyler yazmasını rica ediyorlar…
Ve bu dönek gazeteci bunları tam seçim üstü ifşa ediyor…
İşte siyasal ahlak ve idealist ruhtan nasibini almamak buna denir…
Şimdi kim diyebilir ki bu kafalar bu kenti ve partiyi ileriye taşıyabilir?
Bir dönekle bir araya gelip, ondan medet ummak, ona yalvarmak hangi onurlu siyaset yapan insana yakışır?
Ve bu adamlar efendilerinin isteği doğrultusunda İzmit adayını meşrulaştırmak adına senaryoyu yazdılar, kendi aralarındaki ittifakları, pazarlıkları tamamladılar, simsar ve çantacı ilçe başkanı da ayak işlerini halletti ve ittifak yalanı ile Kocaeli’yi AKP’ye teslim ettiler…
Önseçim yalan, parti içi demokrasi hikaye yaşasın efendimiz ve onun talepleri diyerek şimdi görevlerini yerine getirmiş emir erleri olarak birer madalyayı hak ettiler…
Diğer ilçelere gelince zaten bir önemi yok kimini vefa borcumuz var diyerek verdiler, kimini zaten bir kurban lazım diyerek verdiler ve CHP adayıyla kazanma şansımızın % 100 olduğu Körfezi de İyi Partiye verdiler ve oldu da bitti maşallah…
Genel Merkez bu konuda tamamen İl Başkanının verdiği isimleri atadı…
Onun kabulü dışında hiçbir aday atanmadı ve belirlediği Körfez adayını dahi harcadı…
Neden biliyor musunuz sırf İzmit için…
Sonuçları ne oldu bu işlerin peki?
Onlar istediğini kısmen aldı, İzmit’i selam vermeye korktukları Kürt oyları ile kazandılar…
Meclis AKP’de olsa da çok sorun olmaz, çünkü…….. işin bu kısmını daha sonra yazacağım….
Yine de onlara rağmen iki kahraman çıktı bu kentte…
Karamürsel ve Derince adayı onların tüm planlarını alt üst etti…
Kıl payı kaybedildi bu ilçeler… Ama onların bir de en iddialıyız dedikleri Gölcükte geçen seçime göre bu seçimde fark iki misli artmış…
Yanlış strateji demeyeceğim bu işe…
Çünkü ülke böyle savrulurken, AKP karşıtlığı bu denli yükselmişken seçim kazanamamak zaten olağan üstü bir çaba gerektirir…
Bu dar kafalı olmakla alakalı ve bugüne kadar bu partiyi nasıl yönettiklerinin göstergesidir…
Kocaeli örgütü bu başarıyı göstermiştir…
Kocaeli Büyükşehiri ittifak bahanesi ile AKP’ye teslim etmiş oldular…
İyi Parti neden kaybedeceği belli olan bir kentte ısrarcı olsun ki?
Şu açık ve net bir şekilde ortaya çıktı…
CHP’li İyi bir büyükşehir adayı ile bu aday Fatma Hanımda olabilirdi CHP en az dört ilçede seçim alabilirdi…
Bunula birlikte Büyükşehiri alma noktasında olabilirdi, kazananılabilirdi…
İnsanlar AKP dışında güven duyacakları bir yapı görmek istiyorlar ama CHP’yi yönetenlerin böyle bir derdi yok…
Konjönktörün böyle olduğu açık ve seçik olarak görülüyor… Sertif Gökçe’nin de, Ahmet Çalık’ında, Bozkurt Uslu’nunda, Yakup Törk’ünde bugün belediye Başkanı olamamasının tek nedeni var bu örgütü yönetenlerdir…
Sertif Gökçe Derince’de, Ahmet Çalık Karamürsel’de onlara iyi bir ders verdi… Çalışmak, halka dokunmak bütün bu olumsuz koşullara rağmen bakın nasıl oluyormuş gösterdiler…
Sahte gülücükler ve yapay sevgi gösterileri düzenleyerek değil, insanca konuşarak ve insanların dertlerine samimi bir şekilde ortak olarak bir başarıya imza attılar…
Eğer iddialı ve CHP’li bir büyükşehir adayı öne sürülüp, İzmit’te bir vekili belediye başkanı yapmayı meşrulaştırmak için Kocaeli feda edilmeseydi bugün bu ilçelerin yanında büyükşehiri de almış olacaktık…
Ama onlar istemediler, onlar İzmit ve vekil bizim olsun yeter dediler… Bir komplo kurdular, demokrasiyi, teamülleri, siyasi ahlakı katlettiler ve toplumsal muhalefete darbe üzerine darbe vurdular…
Sonuç aslında yine koca bir sıfır ve onlar mutlular çünkü İzmit’i sözüm ona aldılar…
Daha çok yazılacak şey var … YAZACAĞIZ… EN AZ İHANETÇİLER KADAR CESUR OLACAĞIZ…
Kitabımda hepsini yazıyorum…
Bugün kendi başarısızlıklarını ört bas etme çabasındalar, İzmit’i aldık edası ile kısmen tepkileri uzaklaştırdılar üzerlerinden ama insanlar elbette sorgulayacak bu işleri…
Başarısızlar gidecekler ama yapacakları bir görev daha var…
Kendileri deşifre oldular ya yeni bir jenarasyon ile devam ettirmek isteyecekler saltanatlarını…
Bırakmazlar bu partinin yakasını… Yani görevi devretmek isteyecekler arkalarından gelen yetiştirmelerine…
Onlara bıraktıracak tek güç, ruhunda Kuvayi Milliye iradesini taşıyanların artık yeter düşün bu partinin yakasından demeleridir…
Burjuva olarak kendilerini tanımlamaya çalışmalarına rağmen feodal kalıntıları kimyalarına işlemiş ve pahalı arabaya binerek, pahalı ceket, kasket takarak bu kalıntılardan kurtulmaya çalışan şahsiyetlerin umurunda mı memleket…
İnsanlar işsiz, insanlar yarı aç, yarı tok, yarınlar karanlık amma velakin onların hayatı her halükarda güzel ve güvenli…
Bir ellerinde ayna, bir ellerinde bir ellerinde cımbız misali, ülke yanarken oturup saçlarını taradılar…
Ne bir ittifak gerçekleştirebildiler, ne aday süreci yönettiler, ne toplumsal refleksi örgütlediler nede halka umut verdiler, hep kendi siyasi hesapları içinde oldular…
Çünkü ruhlarında demokrasinin zerresi olmadığı için, umurlarında da değil bu ülkenin faşizme teslimiyeti…
Hoşça kal yarın…
Bülent Karagöz…
04 Nis 2024 0
01 Eki 2023 0
17 Nis 2022 0
18 Oca 2020 0
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) 1001 – ‘Cumhuriyetimizin 100. Yılı Özel Çağrısı’na yapılan başvurular neticesinde destek almaya hak […]
Gergerlioğlu, Dilovası halkını tedirgin eden çevre olayını bakana sordu! DEM PARTİ Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu Dilovası’ndaki kaçak atık deposunu […]
“Emeklinin ve asgari ücretlinin maaşından çalan hükümet faiz lobisine, saraylara ve yandaşlara aktardığı paraların bedelini yine vatandaşa ödetmeye çalışıyor” diyen […]
DEM PARTİ Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, İzmit’teki 42 Evler Tren İstasyonu’na giderek açıklamalarda bulundu. 42 Evler istasyonun kaderine terk […]
DEM PARTİ Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, kötü kokusu ve kirliliğiyle sürekli gündeme gelen Kule Deresi’ni çevre sakinlerine sordu. Kule […]
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, memleketi Trabzon’da hemşehrileriyle buluştu. Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya’yı makamında tebrik eden İmamoğlu, coşkulu kalabalığa yaptığı […]
Kocaeli Valiliği tarafından yapılan açıklamada; Kamyon, Çekici ve Tanker Cinsi Araçların 14 Nisan 2024 Pazar Saat 05.00’den 15 Nisan 2024 […]
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin deniz turizmini canlandırmak için İZDENİZ konforuyla sürdürdüğü İzmir-Midilli seferleri Ramazan Bayramı’na özel programla başladı. Kapı vizesinin de […]
Sarayköy Belediye Başkanı Mehmet Salih Konya, ” Tüm İslam âleminin Ramazan Bayramını en içten duygularımla kutluyor ve bu mübarek bayramın […]
İBB, Ramazan Bayramı için hazırlıklarını tamamladı. İstanbulluların 9 günlük bayram tatilini güvenli ve huzurlu bir şekilde geçirebilmesi için de çok […]