
Hani Yeniçeriler zorla Bekri Mustafa’yı Yenicami’den kaldırılacak cenaze için imam yaparlar da Bekri cenaze namazı sonrasında mevtanın kulağına eğilerek “Sana orada dünyanın ahvalini sorarlarsa ‘Bekri Mustafa Yenicami’ye imam oldu’ de, ‘gerisini anlarlar’ sözlerini sarfetmiş ya; aslında halk irfanı ehliyet ve liyakatin önemini fıkraya dercetmiş.
Bizim Milli Eğitim’e bakıyorsun; liyakatsizlik haricinde adaletsizlik ve keyfîlik de kol geziyor. Daha yazılara nasıl cevap vereceklerini bilmiyorlar; verdikleri cevapların absürtlüğüne ve komikliğine sonradan kendileri de gülüyorlardır herhalde. Arada sırada doğru bir iş yapın da bizi şaşırtın.
İl Milli Eğitimin komiklikleri kervanına bu defa Vali Yardımcısı Abdul Rauf Ulusoy da imzasıyla katkı vermiş. Hürriyetçi Eğitim Sen adına resmî yazıyla sorduğumuz “İdarecilerin haftalık ders görevleri” hususunda diğer okul müdür ve yardımcılarının ne yaptığıyla ilgili olarak hem ‘özel hayatla ilgili bilgileri paylaşamayız’ hem de ‘yürütülen soruşturma olsa bile disiplin açısından bilgi veremeyiz’ ekseninde cevap yazmışlar. Arkasından da yüzlerce okul müdürünün ders takibinin yapılmasının mümkün olmadığını, belge ve kanıt iletilmesi halinde işlem başlatılacağını eklemişler ve bir önceki sayfada yazdıklarıyla çelişmişler.“Okul eşyalarının taşınması ve takibi” hususunda verdiğimiz diğer resmî yazıyı ise ‘ilgi’ tutmuşlar amma velâkin açıklama için reddine gerekçe üretemedikleri için detay ver(e)meden geçiştirmişler.
Halbuki daha evvel şikayetimize konu olan ve İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Murat Şendoğan’ın Körfez Atatürk AL Müdürü İhsan Sivrikaya’nın soruşturma neticesini gazeteci Galip Ataman’a duyurduğu ve hatta Hürriyetçi Eğitim Sen yetkililerinin özel ziyaret kapsamında kendisiyle konuştuklarının tamamının yine aynı gazeteci eliyle gazetede deşifre edildiğini bildirmiştik. Bize ‘yürütülen soruşturma olsa bile disiplin açısından bilgi veremeyiz’ ama gazeteciye serbest. “Sana sevdanın yolları, bize kurşunlar…”
Bize gönderdiğiniz yazı içinde Bilgi Edinme Kanununun 19.maddesinin a) ve d) bentlerini de paylaşmışsınız. ‘Gizli kalması gereken soruşturma ile ilgili bilgi ve belgeler’i koymuşsunuz; bir de ‘Kişilerin özel hayatına müdahale sonucu doğuracak işle(mle)r’ yapıştırmışsınız. Güldür Güldür skeci gibisiniz vallahi! Adam, bizim özelde konuştuklarımızı basına yumurtluyor, tıs yok; soruşturma sonucunu okul müdürü gazeteden öğreniyor, haberdar edende gene suç yok. Hatta Sendikanın Cumhuriyet Başsavcılığına yaptığı suç duyurusunu da kurum içindeki Teftiş Kurulu Başkanlığı marifetiyle ön incelemede eritip Valiliğin de desteğiyle ‘soruşturma izni verilmemesi’ kararına bağlayabiliyorlar.
Hürriyetçi Eğitim Sen olarak tavsiyemiz yanlışlar zincirinizi ve kusurları el birliğiyle örtme geleneğinizi ara sıra terkedin de kısmen bir saygınlığınız kalsın. Yoksa makamların maskarası olarak adınız çıkar. İnsan en azından çoluk-çocuğundan, konu-komşusundan utanır. Belki Ramazan’da biraz vicdan yaparsınız. Sormuşlar bilgeye, ‘oruç nedir?’ diye; ‘Kendini tutmaktır’ demiş. Hak yiyorsanız, aç kalmanıza gerek yok. Bile bile adaletsizlik yapıyorsanız namaz sporları yapmanıza da gerek yok. Yormayalım birbirimizi..
Süleyman PEKİN
Hürriyetçi Eğitim Sen Genel Denetleme
Kurulu ve Kocaeli 1 No’lu ŞubeBaşkanı