Latest update 18 Eylül 2024 - 10:15
25 Ağu 2024 Konuk Yazar Konuk Yazar, Köşe Yazarları, Manşet, Sürmanşet 0
Hilmi ÖZDEN
GİRİŞ
“Köpekler (C. lupus familiaris): 100 000 yıl önce Asya da kurtlardan
ayrıldılar. 15 000 yıl önce doğu Asya da avcı toplayıcılar tarafından
Bozkurt’tan evcilleştirildiler. İlk evcil hayvanlardır”.1
Gazete başlıklarında günlerdir süren tartışmalar aşağıdaki cümlelerle son
buldu: “Sokakta yaşayan köpekleri “uyutmanın” yolunu açan kanun teklifi
TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı” (30.Temmuz.2024). Bu
kanunun yasalaşması ve bilahare Resmi Gazetede yürürlüğe girerek uygulamaya
konması sokak hayvanları sorunlarını sonlandıracak mıdır?
Şimdi hep birlikte hadiseye Türkiye ve dünya ölçeğinde bakalım. Niçin
çözümün bu olmadığını anlamaya çalışalım:
“Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Teklifi” haftalardır süren protestolar ve görüşmelerin ardından 17 maddenin
tamamının kabul edilmesi ile TBMM’de oylandı.
Oylamaya 594 milletvekilinin 500’ü katılırken, 275 milletvekili kabul, 224
milletvekili ise ret oyu verdi. Bir milletvekili de çekimser kaldı”. Bilindiği üzere
“yasalar önce ilgili TBMM komisyonlarında görüşülür sonra TBMM Genel
Kuruluna getirilerek onaylanır”2
.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Tarım, Orman ve Köy işleri
Komisyonu’nda ilgili kanun teklifi ile alakalı görüşmelere 18 Temmuz itibariyle
başlamıştı. Sokakta yaşayan köpeklerin “insanlar için hayati tehlike oluşturduğu”
gerekçesiyle hazırlanan Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına
1
https://www.minikkalplervet.com/post/k%C3%B6pek-davrani%C5%9Flari
2
Fahri Bakırcı, TBMM’nin Çalışma Yöntemi, İmge Kitapevi, Ankara, 2000.
2
Dair Kanun Teklifi, Tarım, Orman ve Köy İşleri Komisyonu’nda kabul edildi.
Başından beri teklifin en çok tartışılan yönü, sokak köpeklerinin öldürülmesinin
yolunu açan 5. maddeydi.
TBMM Tarım, Orman ve Köy İşleri Komisyonu’ndaki görüşmelerde söz
konusu maddede değişiklik yapılmıştı. Buna göre, teklif metninden “ötanazi” ifadesi
çıkarıldı ve kediler kapsam dışında bırakıldı. Ancak teklif metninden “ötanazi”
ifadesi çıkarılsa da sokak köpeklerinin Veteriner Hizmetleri Kanunu’ndaki esaslara
göre öldürülmesi yolu açık tutulmuştur3
,
4
.
Her birimiz; “ister tecrübeli bir milletvekili isterse tecrübesiz bir milletvekili
olsam ne yapardım” diye düşünelim. İster gençlere isterse bizim gibi yaşı ilerlemiş
arkadaşlar olsun, tavsiyemiz şu olabilirdi: Her zaman grup kararı ile hareket etmez
getirilen kanun teklifini bilimsel yöntemlerle araştırır aynı siyasî çizgideki veya
muhalefetteki arkadaşlarla sohbet ederek konu hakkında onları bilgilendirmeye
çalışmamız gerekirdi.
Tarım ve Orman Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Çevre,
Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile ilgili milletvekillerinin ve yöneticilerin
dünyadaki örnekleri inceleyerek ve Meclis grubu ile yürüttüğü ortak çalışmalar
sonucu yasa tasarısının hazırlandığı ifade edilmektedir5
.
Fakat dünyadaki çok net örnekler bunu desteklemediği gibi sokak
köpeklerinin öldürülmesinin toplumda sıçan, fare gibi kemirgen istilaları gibi
önlenemez sorunları oluşturduğunu göstermektedir.
3
https://tr.euronews.com/green/2024/07/30/tartismali-sokak-hayvanlari-kanun-teklifitbmmde-kabul-edildi
4
5
https://tr.euronews.com/green/2024/07/30/tartismali-sokak-hayvanlari-kanun-teklifitbmmde-kabul-edildi
3
Yine söze milletvekili olsam ne yapardım? Sorusunu aramaya ve
araştıracağımız yahut bulabileceğimiz cevaplar ile devam edebiliriz: Milletvekili
olarak ister herhangi bir komisyonda görev alalım isterse sadece genel kurulda
bulunalım mutlaka değerlendirilecek, oylanacak her konu veya yasayı günler
öncesinden ciddî internet kanal araştırmaları ve TBMM, Millî kütüphane, dijital
kütüphanelerdeki bilgilerin dünyadaki örnekleri ile karşılaştırmamız gerekir. Üstelik
araştırmamızda karşımıza çıkabilecek yanlış sonuçları da tekrar diyalektik bir
mantıkla (tez+antitez=sentez), eleştirel bir düşünce ile değerlendirmek
gerekmektedir. Türk Milleti’nin temsilcileri daima bilimsel şüpheyi ihmal
etmemelidir. Çünkü buraya aldığım ABD ve Fransa örneklerinde iki gelişmiş
ülkenin sokak köpeklerinden kurtulup nasıl sıçan ve fareler tarafından istila edildiği
görülmektedir:
Şimdi sadece internet araştırmalarından birkaç örnek vermek gerekirse: Ömrü
fare ve sıçanları incelemekle geçmiş birçok araştırmacı onların ne kadar kısa sürede
ürediklerini gayet iyi bilir. Araştırma haricindeki fare, sıçan vd. kemirgenlerin
bulaşıcı hastalıkların yayılmasında ve pandemilere neden olmasını ise hekimler,
bilim insanları ve tıp tarihçileri yüzyıl yüz yıl felaketleri takip etmişlerdir.
ABD ile FRANSA’DA FARE ve SIÇAN İSTİLASI
ABD ve Fransa’nın fareler ve sıçanlarla başının nasıl dertte olduğunu hem
meclisteki milletvekili hem de vatandaşlarımızla bir kez daha birlikte okuyalım:
Taipei Times’dan haberler
Pazartesi 19 Haziran 2023
“Washington farelere karşı savaşta köpekleri ve kedileri işe alıyor”
Bu ayın sıcak bir gecesinde, eğlence düşkünleri ABD başkenti
Washington’daki gece hayatının ve yemek yemenin merkezi olan Adams
Morgan semtine akın etti. Ancak, güzel havadan faydalananlar sadece onlar
4
değildi. Ayrıca, şehrin hızla büyüyen sıçan nüfusu da sayıca fazlaydı; bunlar,
restoranların, barların ve kulüplerin arkasındaki sokaklarda dolaşıp çöpe atılan
artıkları ziyafet çekiyorlardı. Kemirgenlerin neşesi, bir dizi havlama, diş
gıcırdatma ve sıçrayan kan sesleri arasında aniden sona erdi. Bu bir düzine insan
ve tazılarının haftalık “fare avlama” gezisine çıkmasının sonucuydu.
Sıçan avcıları ve köpekleri, 3 Haziran’da Washington’daki Adams Morgan
semtinde sıçan arıyorlar. Fotoğraf: AFP
28 yaşındaki köpek eğitmeni Marshall Feinberg, tazısının gecenin ilk
avını almasıyla birlikte, “Aferin Henry,” diye haykırdı. Columbia Bölgesi,
ABD’nin en pis şehirleri listesinde sürekli olarak ilk beşte yer alıyor. Bu sorun,
ısınan kışlar, artan nüfus ve COVID-19 salgınından sonra kalıcı hale gelen açık
hava yemek alanları nedeniyle daha da kötüleşti. Yerel medya raporlarına göre,
geçen yıl fare sorunları için bir şehir yardım hattına yaklaşık 13.400 çağrı geldi
ve bu sayı bir önceki yıla göre yaklaşık 2.000 arttı. Çöpün iğrenç kokusu idrarla
karışınca, grup ilerledikçe havayı doldurdu. Köpek cinsleri Dachshund’ları,
terrier’leri ve tazıları avlarını kovalamak için çöp kutularının altından hızla
geçtiler. Köpekleri gibi insanlar da çeşitli bir topluluk: Siyah ve beyaz, yaşlı ve
genç. Bazıları şehirden veya banliyölerinden, diğerleri ise sosyal medya
5
aracılığıyla diğer fare avcısı meraklılarıyla bağlantı kurduktan sonra komşu
eyaletlerden gelmişler
6
.
Independent Türkçe’den haberler:
Pazartesi 19 Haziran 2023
“ABD’nin başkentinde farelere karşı köpekler ve kediler görevde”
Köpekli ekip, üç saatte 30’dan fazla fare avladı (Fotoğraf: AFP)
ABD’nin başkenti Washington, farelerle boğuşuyor. Kent
sakinleri, farelere karşı köpek ve kedilerle savaşıyor. Washington, ABD’de en
çok fare bulunan ilk 5 kent arasında yer alıyor. Kış mevsiminde havanın eskisi
kadar soğuk olmaması, nüfusun artması ve açık havada yemek alanlarının
pandeminin ardından çoğalması bu sorunu daha da kötüleştirdi.
Köpek eğitmeni Marshall Feinberg, “Köpekler ve insanlar, kentimize yardım
etmek için birlikte çalışıyor” dedi (Fotoğraf: AFP)
6
https://www.taipeitimes.com/News/world/archives/2023/06/20/2003801855
6
Emekli polis memuru Bomani Mtume, haber ajansına ekibe martta Barto
adlı köpeğiyle katıldığını söyledi. “İlk avlandığımızda fareler koşmadı bile,
sadece köpeklere baktı” diyen Mtume, hayvanların artık daha ürkek olduğunu
belirtti. 60 yaşındaki eski polis şöyle konuştu: Birbirini tanımayan köpekler bile
birlikte çalışmaya başladı. Bu çok güzel bir şey. Teddy Moritz, oğlu ve
torunuyla fare avına çıktığını açıkladı. 75 yaşındaki “Büyükanne Ölüm” lakaplı
kadın, “Fare nüfusunu doğal yoldan kontrol etmek iyi” dedi. Moritz, fare
zehrinin hayvanları birkaç günde öldürdüğünü, köpeklerinse farelerin “bir şey
hissetmesini engellediğini” söyledi: İlkel ama etkili.
Haber Ajansı AFP, Moritz’in fare avı eğitimi alan dakhundların(Sosis tipli
köpek) yetiştirilmesinde rol oynadığını bildirdi. Kemirgen uzmanı Bobby
Corrigonb, fare avlamanın etkili olup olmadığına dair bilimsel verilerin çok
kısıtlı olduğunu söyledi. Corrigon, bu tür uygulamaların yüzlerce yıl öncesine
dayandığını hatırlatırken zehrin şahin ve baykuş gibi diğer hayvanlara zarar
verdiğini belirtti. Tuzakların fareleri öldürmesinin günler sürebileceğini
kaydeden uzman, avlanmanın daha insani bir seçenek olduğunu öne sürdü.
Washington, fare avlamada kedilerden de yararlanıyor. Hayvan kurtarma
örgütü Humane Rescue Alliance Başkanı Lisa LaFontaine, 2017’de başlattıkları
“Mavi Yakalı Kediler” programıyla kentte 400 kediyi birer dükkana
yerleştirdiklerini belirtti. Kediler böylece güvenli bir ortamda yaşarken farelerin
de işletmelere zarar vermesini engelliyor.7
FRANSA’DAN BİR HABER
Independent Türkçe
Salı 13 Haziran 2023
“Paris’te insanlarla farelerin mücadelesini fareler kazandı”
7
https://www.indyturk.com/node/641201/ya%C5%9Fam/abdnin-ba%C5%9Fkentindefarelere-kar%C5%9F%C4%B1-k%C3%B6pekler-ve-kediler-g%C3%B6revde
7
Paris Belediyesi sayıları 6 milyona ulaşan farelerle birlikte yaşamanın
yollarını arıyor.
“Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo’nun bir komite kurarak,
insanlarla farelerin birlikte uyum içinde yaşayıp yaşayamayacağının
araştırılmasını istediği bildirildi”.
Paris Belediyesi’nde kamu sağlığından sorumlu başkan yardımcısı olarak
görev yapan Anne Souyris, “Belediye başkanımızın rehberliğinde ortak yaşamı
araştırmak için bir komite kuracağız. Komite, Parisliler ve farelerin birlikte var
olmasının insanlar için dayanılmaz olmayan en etkili yolunu bulacak” ifadelerini
kullandı. Paris Belediyesi’nin yeni politikası, 6 milyon farenin yaşadığı şehirde
bu kemirgenlere karşı daha önce alınan önlemlerden ciddi bir geri adım
anlamına geliyor. Şehir yönetimi 2017 yılında farelerle mücadele için bir plan
açıklamış, hava geçirmeyen çöp kutuları ve binlerce noktaya bırakılan fare
zehirleri için 1,8 milyon dolarlık fon harcanmıştı.
Paris’teki fare sorunu geçen aylarda emeklilik reformu protestoları
kapsamında temizlik işçilerinin göreve gitmesiyle iyiden iyiye gün yüzüne
çıkmıştı. Paris’teki fare sayısının insan sayısının yaklaşık üç katı olduğu
düşünülüyor. Hidalgo’nun yeni planını eleştirenler, kararın kemirgenlerle
mücadelede “havlu atmak” anlamına geldiğini söylerken, bazı hayvan hakkı
gruplarıysa yeni planı memnuniyetle karşıladıklarını duyurdu.
Fransa’nın başkenti Paris’in farelerle yüzyıllardır çalkantılı bir ilişkisi
bulunuyor. 14. yüzyılda şehir nüfusunun yarısını öldüren hıyarcıklı veba
salgınının yayılmasının baş sorumlusu olarak görülen fareler, 1870-71’deki
Fransa-Prusya Savaşı sırasındaki Paris Kuşatması’nda ise şehir sakinlerinin
8
kıtlıktan ölmesini engellemişti 8
. Kısaca Paris halkı o günlerini fare yiyerek
geçirmişti.
SONUÇ
Sokak köpeklerini öldürmenin gelecek yıllarda Türkiye’ye ABD ve
Fransa benzeri yahut başa çıkılmaz problemleri beraberinde getireceğini bilmek
için yüksek bir öngörüye gerek bile yoktur. Sadece gerçek anlamda bilimsel
veriler, tarihî örnekler ve dünyadaki uygulamaları da eleştirici süzgecinden
geçirerek çözüm yolları bulunabilir. Bunlardan hayvanların sayısını kontrol
edebilmek için doğum hatta nüfus kontrolü başta olmak üzere birçok yöntem
uygulanabilmektedir. Doğum Kontrolü sadece sahipli köpeklerde değil sokak
köpeklerinde de tercih edilmelidir. Dijital kimlik ve çiple takip uygulamalarının
genişletilerek devam ettirilmesi gerekmektedir. Bilim insanları ve Bakanlıklarımız
sebep-sonuç ilişkisi üzerinde projeler geliştirmelidir. Sokak köpeklerini öldürerek
günlük geçici çözümler yerine kalıcı, evrensel, kültür değerlerimize uygun bir tarzda
doğanın dengesi korunmalıdır. İnsanlar doğanın dengesini bozdukça doğanın bizlere
karşı cevabı çok sert olacaktır. İskân yerlerinde fare ve iri sıçan istilası
istemiyorsak bu kanun yeniden düşünülmeli ve gözden geçirilmelidir.
Bilim bazı cins köpeklerin saldırgan olmalarını önlemenin tıbbî ve
biyolojik yöntemlerini ortaya çıkaracak aşamadadır. Beyin araştırmalarının
ilerlediği çağımızda bunun uygulamalarına geçilmelidir. Atalarımız
“Bozkurt’tan evcilleştirerek köpek cinsini insanlığın hizmetine sunmuşlardır.
Türk Milletine ve insanlığa yakışan eylemlerimizi ecdadımızın başardıklarının
gerisine düşürmek değil ahlakî, bilimsel ve insanî değerleri; bütün varlık ile
barış ekseninde birleştirmektir. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın sokak
hayvanlarına yönelik bütçesini artırmak yerine insanlarımızda tüm
8
https://www.indyturk.com/node/639666/d%C3%BCnya/pariste-insanlarla-farelerinm%C3%BCcadelesini-fareler-kazand%C4%B1
9
yaratılmışları Yaradan’dan ötürü sevebilmek derinliğini zenginleştirmektir.
Sarı Çiçekle Konuşan Yunus Emre gibi günü gelince köpekten böceğe hepsiyle
konuşabilmektir. Ne mutlu “Süleyman kuşdili konuşur derler/ Süleyman var
Süleyman’dan içeri9
” diyenlere.
22.08.2024
AK Parti İzmit İlçe Başkanı Halil Güngör Dokuzlar, Milli İrade Meydanını eleştiren İYİ Parti İzmit İlçe Başkanı Halim Tamyüksel’e cevap […]
Ülkenin çökmüş sendikacılığının içinden doğan ve kurtarıcı gözüyle bakılan sendikası Hürriyetçi Eğitim Sen ülkenin kanayan yaralarına merhem olmaya devam ederken […]
İnegöl’de çok daha riskli bölgeler öylece dururken, Devlet Hastanesi karşısındaki merkezi bölgedeki konutların bulunduğu alanın apar topar kentsel dönüşüm uygulama […]
15 Haziran 1928’de Atatürk ile görüşen Gerard Vissering’in uzun çalışmalar sonucunda hazırladığı rapor ve tüzük yüz yıla yakın bir zaman […]
İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, inşaat çalışmaları tamamen duran Ali Osman Sönmez Çekirge Devlet Hastanesi sorununu Meclis gündemine taşıdı. […]
Ağustos’taki Vatan Hilmi Özden Ağustos ayı; şanlı tarihimize zaferler ayı olarak geçmiştir. Müslüman Türk Milleti 26 Ağustos 1071 yılında Malazgirt […]
TBMM Sağlık Komisyonu Üyesi CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, Türkiye’de sağlık politikalarındaki geri adımları ve yanlış kararları […]
Sabit ve dar gelirli vatandaşlar için TOKİ aracılığı ile uygun ödeme koşullarıyla yapılacağı sözü verilen 100 bin konutluk projedeki binlerce […]
Niyet başka akıbet başka! Prof. Dr. Ata Atun Yunanları ve Rumları, aile yapıları, kültürleri, inanışları, eğitimleri, mizahları, kafa yapıları, […]
“Barış için genel af şart” Milliyetçi Sol Parti (MİLLİ SOL) Genel Başkanı gazeteci Hüseyin Alpay, Türkiye’deki cezaevlerinin toplam kapasitesinin 250 […]