Kocaeli Okuyor / Anadolu'nun Stratejik Kapısı – Kocaeli Aydınlar Ocağı’n da konuğu Selçuk Küpçük, “Arabesk’tenHip-Hop’a Türkiye’de Müzik ve Siyaset İlişkisi” üzerine konuştu

Kocaeli Aydınlar Ocağı’n da konuğu Selçuk Küpçük, “Arabesk’tenHip-Hop’a Türkiye’de Müzik ve Siyaset İlişkisi” üzerine konuştu

01 Oca 2022 admin Manşet, Sürmanşet 0

ARABESKTEN HİP-HOP’A İSYAN VE ARAYIŞLAR

2021’in son programında Kocaeli Aydınlar Ocağı ünlü sanatçı Selçuk KÜPÇÜK’ü konuk etti. “Arabesk’tenHip-Hop’a Türkiye’de Müzik ve Siyaset İlişkisi” başlıklı ilginç söyleşi Sivil Toplum Merkezi’nde gerçekleşti. Toplantıda Kocaeli Aydınlar Ocağı başkanları Süleyman Pekin ve Ruhittin Sönmez, Kocaeli Millî Kuruluşlar Birliği Başkanı Yücel Alpay Demir, Kocaeli Türk Ocağı Başkanı Mustafa Arha, Türk Diyanet Vakıf Sen Şube Başkanı Mehmet Ali Karadaşlı, Kocaeli Yozgatlılar Derneği Başkanı Salih Ata, Yeniden Aydınlanma Derneği Kocaeli İl Temsilcisi Selçuk Pınar, İyi Parti İzmit İlçe Başkan yardımcısı Abdurrahman Akgülileocak-dernek ve stk’ların yöneticileri ve üyeleri ile gençler hazır bulundu.

Açılış konuşmasında KAO Başkanı Süleyman Pekin, haziruna teşekkür etti ve dönemsel faaliyetlerini sıraladı. Sonrasında da sanatçı Selçuk Küpçük’ü takdim etti ve onun yazar-şair, ses sanatçısı, besteci, eğitimci yönlerine dikkat çekti. Türkiye’nin önemli edebiyat dergilerinde yıllardır şiirleri ve yazıları yayınlanan Selçuk Küpçük’ün 90’lı yılların ikinci yarısındaki Tebessüm Provaları, Kurutulmuş Gül Mevsimi albümleri ile 2000’lerin başındaki Artık Kuşlarını Uçur albümüyle ciddi ses getirdiğinden bahsetti. Yazarlık yönü de bulunan ve yayınlanmış 5 kitaba imza atan Küpçük’ün ‘Susmanın Müzikal Poetiği’ olarak betimlediği AŞK ve TESELLİ kitabının içeriğinin devamı niteliğinde Türkiye’deki müzik serüveniyle siyaset sosyolojisi bağlamını Arabeskten Hip-Hop’a değin sunumunun alkışa değer olduğunu vurgulayarak sözü kendisine bıraktı.

Kocaeli’ye gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek söze başlayan sanatçı Selçuk KÜPÇÜK, müziğin Selçuklular zamanı Türklerin Anadolu’ya yerleşmesinde ve Osmanlıların kuruluşunda, gelişmesinde rol oynamasından bahsetti. Sonraki dönemde divan edebiyatı temelli müzikle halk edebiyatı temelli türkülerin bir toplumsal ayrışmaya işaret ettiğine dair kaynaklı aktarımlar yaptı. Cumhuriyet devrinde ağır kanlı Osmanlı musikisinden halk kültürü ve türkülerinin batı tipi estrümanlarla ve çağdaş müzik altyapısıyla harmanlanmış bir millî/ulusal müzik oluşturulmasının hedeflendiğini aktaran Küpçük, Ziya Gökalp’ı referans alan bu politikanın yeterince başarılı olmadığını açıkladı. Arada da II.Abdülhamit’in modern müziğe ilgisinden M.Akif’in yazdığı İstiklâl Marşı’na Fransa’dan beste sipariş edilmesine değin ilginç örnekler sundu.

Müziğin toplumsal sosyolojiyle doğru orantılı geliştiğini seslendiren Selçuk Küpçük, Türkiye’nin ABD ittifakına girdikten sonra aranjman, kanto ve rock gibi müzikal türlerin Demokrat Parti dönemindeki siyasetle yakından alâkalı olduğunun altını çizdi. Menderes’in zenginlik vaadiyle ve Marshall Yardımı’yla gelen ekonomik rahatlamanın köyden kente göçü tetiklediğini ve kentte tutunmaya çalışan göççülerin kendilerini ifade edecek tarzda müzikal arayışlara girdiğini anlattı. Neşet Ertaş’tan ve Orhan Gencebay’ın müzikal arayışlarından örnekler verdi. Bağlamadan elektro-bağlamaya geçişi de bu dönemin simgesi olarak ifadelendirdi.

60’lar ve 70’lerde siyasallaşmaya başlayan müziğin sağ/milliyetçi ve sol/sosyalist olarak belli isimlerle ilerlediğini ayrıntılandıran Selçuk Küpçük asıl özgün ve protest olan Arabesk müziğin sosyo-ekonomik yıpranmışlığa ve toplumsal kutuplaşmalara karşı bir sığınak işlevi gördüğünden bahsederek başta Müslüm Gürses ve Hakkı Bulut, Ferdi Tayfur, Bergen, Esengül gibi kişiliklerin müziğinden örnekler veri. Günümüzde arabeskin yerini Hip-Hop’un aldığından bahisle gençlerin protestolarını yine ebeveynleri gibi müzik üzerinden yaptıklarını söyledi. Ve sunumun en başında Bayburt’un bir köyünden büyük kente göçen kişinin bir alt kuşakta (oğlu) Özallı yıllarda sonradan görme bir zenginlikle, bir sonraki kuşakta da (torunu) fantezi ve kuralsızlıkla hemhal olduğunu dillendirdi. Bundan sonraki maceranın da sosyolojik arayışlar ve eko-politik rekabetler üzerinden şekilleneceğini ekledi.

Sunum sonrasında hem soru – cevapolarak hem katkı olarak yoğunluk yaşandı. Günün anısına KAO plaketini Aydınlar Ocağı Yöneticisi Doç. T. Serkan Irmak takdim etti. Ocak Başkanı Süleyman Pekin de kendi kitaplarından oluşan bir set hediye etti. Akabinde de sanatçı Selçuk’la bol bol fotoğraf çektirildi ve özel sohbetler faslına geçildi.