Latest update 3 Eylül 2024 - 21:15
Kırgızistan’ın dünyaca ünlü yazarlarından Cengiz Aytmatov’un meşhur romanındaki Mankurtlara dönüşmüş bir toplum haline geldik. Hızla millet vasfından toplum vasıfsızlığına dönüşüyoruz. Elbette bu sadece bizim ülkemize mahsus bir durum değil. Bütün dünyaya şamil bir şekilde, milletleri millet yapan kültürel değerler ve tarihi miraslar hızla değersizleştiriliyor ve yok oluyor. Bugün sadece şekil şartlarına önem vererek gününü gün etmeye çalışan zihniyetin topluma egemen olması dolayısıyla ortalıkta mankurt gibi gezen insanlardan müteşekkil hale gelindi, geliniyor.
Öz ise Allah’a emanet…
Bizi biz yapan değerlerden birisi de 4 Ekim 1938 yılında Sovyet Rusya tarafından kurşuna dizilerek idam edilen ünlü Türk Edebiyatçısı Çolpan’dır…
1897 yılında Türkistan’da bugünkü Özbekistan’ın Fergana vilayetine bağlı olan Andican kentinde doğdu. Gerçek adı Abdülhamit Süleyman’dır. Çolpan (Tan Yıldızı) onun takma adıdır.
Çolpan Türkistan’daki Cedit, doneminin en önemli şairidir. Hem medresede,hem Rus okullannda öğrenim görmüş; Arapça, Farsça, Rusça ve İngilizce öğrenmiştir. Mevlâna, Sadi, Hafız, Hayyam, Ali Şir Nevayî, Fuzülî gibi Türk ve İslâm yazarlarınıokumuştur. Devrin diğer ceditçileri gibi Osmanlı, Kazan, , Kırım ve Azerbaycan Türk edebiyatlarını yakından takip etmiştir. Türkiye’den Tevfik Fikret, Cenap Şahabettin, Mehmet EminYurdakul, Ziya GökalpveMehmet Akif Ersoy gibi şair ve yazarları yakından tanımıştır.
1917-1918 yıllarında Orenburg’da “Vakit” Gazetesi’nde çalışırken Başkurt Millî Hükümeti’nin de sekreterlik görevini de yürütmüştür. Başkurdistan’ın Ruslarca işgali, Komünizmin vaat ettiği sözde “hürriyet”inintamamen yalan olduğunu anlamasını sağlamıştır.
Ülkesine dönmüş veTürkhalkına vurulan çelik prangaları Türkçe’ninyıldırımlarıyla parçalamak için daha çok şiirler yazmaya başlamıştır.
Ayrıca hikâyeler, oyunlar kaleme almıştır.
1920-1926 yılları arasında ise Oyganış <Uyanış> (Taşkent 1922), Bulaklar (Taşkent 1924) ve Tan Sırları (Taşkent 1926) adlı eserlerini yayınlamıştır. Bu eserlerinde yer alan toplam 119 şiir,millî sembolizmin eşsiz örnekleridir. Çolpan, millî meseleler yanında sosyal buhranları da işlemiştir.
Dönemin Kazak Türkü yzarlarından Magcan Cumabay gibi Türk İstiklâl Savaşı’nı gönülden desteklemişve bu amaçla şiirler yazmıştır.
1920’li yıllarda Türkiye’de Anadolu’yu işgal eden Batılı güçlerekarşı verilensavaşı da yakından takip eden Abdulhamid Çolpan, Türk milletininiyi tanıdığı “Tufan” adlı şiirinde; “Ey İnönü, ey Sakarya, ey istiklâl erleri,Yürü mazlumlar tufanının öç alguçı selleri”,diyerek Türkiye’nin yanında olduğunu açıkça ilan etmiştir. Bu aynı zamanda Türkistan’dan Türk Kurtuluş Savaşı’na gönderilen yardımları da harekete geçirmiş, Buhara’da, Semerkant’ta, Kaşgar’da kadınlar alyanslarını dahi satarak Türkiye’ye yardım olarak göndermişlerdir…
Bu şiiri vediğer yazı ve sözlerinden dolayı Ruslarca birçok kez yargılanarak, hapsolunmuştur. Bu arada Türkistan’a sözde adalet ve eşitlik getirmek maskesi altında Kızılıordu işgali de sürmektedir.
O dönem yazdığı “Güzel Türkistan” şiirinde hemşehrilerine seslenir:
Güzel Türkistan sana ne oldu?
Seher vaktinde güllerin soldu,
Çemenler solmuş kuşlar hem feryat
Hepsi mahzun, olmaz mı dil şad?
Bilmem niçin kuşlar uçmaz bahçelerinde
Birliğimizin sarsılmaz dağı
Ümidimizin sönmez çerağı
Birleş ey halkım, gelmiştir çağı,
Bezensin şimdi Türkistan bağı.
Davran halkım artık yeter bunca cevr ü cefalar
Bayrağını al, kalbin uyansın,
Kulluk, esaret kamilen yansın,
Kur yeni devlet,düşman irkilsin
Yüce Türkistan ayağa kalksın
Kendi öz vatanının gül bahçelerinde…
Daha sonra bu şiir, bir marş haline dönerek bütün Türk Dünyası’na yayılmıştır.
Kullandığı dil sadebir Türkçe veşiir tekniği özgündür. Ruslar ve işbirlikçileri bile Çolpan’ın sanat gücüne hayrandır. Sovyet rejiminin propaganda masalları karşısında o, gerçekleri pervasızcaişaret etmeye devam etmiştir.
Çolpan rejim için tehlikelidir!
Önce “rejimin sözcüsü bir şair” yapmak için çok gayret gösterirler. Yapılan her öneriyi elinin tersiyle iter.
Stalin’in talimatıyla 1930’lu yıllarda şiirleri yüzünden sekiz defa tutuklanır. Hapishanede de yazar. Ancak bunları yayınlayacak bir yayınevi Türkistan’da ne yazık ki kalmamıştır. Eserleri halkın dilinde ve gönlünde yayınlanmaya başlar…
Hapisten her çıkışında davasına kaldığı yerden devam eder.
Stalin devrinde 1937’dehalk düşmanı ve milliyetçi olmakla suçlanıp yeniden tutuklanır ve Rusların meşhur ‘Aydınları Temizleme’ harekâtıesnasında elinden kaleminden başka hiç bir silahı olmayan Çolpan, 4 Ekim 1938’de kurşuna dizilerek şehit edilir…
Cesedi,mezarı türbe haline gelir ve Türk halkında millî bilinç uyanmasına vesile olur korkusuyla imha edilir…
O, milletini ve şerefini her şeyin üzerinde tutarak, bir kahraman gibi şehit olmuştur.Vefatından tam 19 yıl sonra; 1957 yılında Çolpan’ın medeni hukuk yönünden suçsuz olduğu ve yanlışlıkla idam edildiği Sovyet Mahkemelerince kabul edilir.Ancak eserlerinin basılmasına izin yine de izin verilmez.Ta ki Özbekistan Devleti yeniden bağımsızlığını kazanıncaya kadar…
Allah, O’na ve bütün şehitlerimize rahmet ve ihsanda bulunsun…
(Kaynak: Edebiyat ve Sanat Akademisi.com Wikipedia.com)
03 Eyl 2024 0
03 Eyl 2024 0
03 Eyl 2024 0
01 Eyl 2024 0
Ülkenin çökmüş sendikacılığının içinden doğan ve kurtarıcı gözüyle bakılan sendikası Hürriyetçi Eğitim Sen ülkenin kanayan yaralarına merhem olmaya devam ederken […]
İnegöl’de çok daha riskli bölgeler öylece dururken, Devlet Hastanesi karşısındaki merkezi bölgedeki konutların bulunduğu alanın apar topar kentsel dönüşüm uygulama […]
15 Haziran 1928’de Atatürk ile görüşen Gerard Vissering’in uzun çalışmalar sonucunda hazırladığı rapor ve tüzük yüz yıla yakın bir zaman […]
İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, inşaat çalışmaları tamamen duran Ali Osman Sönmez Çekirge Devlet Hastanesi sorununu Meclis gündemine taşıdı. […]
Ağustos’taki Vatan Hilmi Özden Ağustos ayı; şanlı tarihimize zaferler ayı olarak geçmiştir. Müslüman Türk Milleti 26 Ağustos 1071 yılında Malazgirt […]
TBMM Sağlık Komisyonu Üyesi CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, Türkiye’de sağlık politikalarındaki geri adımları ve yanlış kararları […]
Sabit ve dar gelirli vatandaşlar için TOKİ aracılığı ile uygun ödeme koşullarıyla yapılacağı sözü verilen 100 bin konutluk projedeki binlerce […]
Niyet başka akıbet başka! Prof. Dr. Ata Atun Yunanları ve Rumları, aile yapıları, kültürleri, inanışları, eğitimleri, mizahları, kafa yapıları, […]
“Barış için genel af şart” Milliyetçi Sol Parti (MİLLİ SOL) Genel Başkanı gazeteci Hüseyin Alpay, Türkiye’deki cezaevlerinin toplam kapasitesinin 250 […]
“Enflasyonu düşürme bahanesiyle asgari ücretliye ve emekliye hakkını vermeyen AKP hükümeti, yap-işlet-devret modeliyle inşa edilen köprü ve otoyollara sürekli zam […]