Latest update 18 Eylül 2024 - 10:15
Farklı olanı kavramak, anlamak için erdemli olmak yeterlidir, erdemli toplumlar için farklılıklar bir sorun teşkil etmez. Toplumlara batılı demokratik kültür anlayışını tek kurtuluş modeli olarak dayatmak yerine, farklı modellerinde hayatımıza olumlu anlamda yön verebileceğini anlamak bizleri bir bütün haline getirir. Tek modelin tek çare olarak dayatıldığı bu toplumlarda çok kültürlülükten söz etmek kadar büyük bir yalan olamaz, karşılıklı anlayışların olmadığı bir dünyada bugün olduğu gibi çatışmalar, fitne fesat, zulüm ve sömürgeden başka ne olabilir. Bu noktada ortaya çıkan farklı kültürel yaşamlar, siyasal yapılar, kurumlar, modellerin kabul edilmemesi demokrasinin diktatörlüğüdür.
Demokratik küreselleşme; toplumları yeni bir kültür arayışı ile işgal edip dünya görüşüne, hayat tarzlarına, dünyaya bakış açılarına yönelik en iyi meydan okumanın adıdır. Bu kültür kendini tanımlamamış, şekillendirmemiş toplumları içi çürük elmaya dönüştürmektedir. Böyle bir kültür etkisinde yaşam sürmek bireycilik, aşırı hırs ve sapkın ahlak gibi olguların toplumda vücut bulmasını ve yer edinmesini sağlıyor. Ve bu Seküler haz tatmin kültürü, özgün manevi kültürlere çok ağır saldırılarda bulunup bedel ödetmekten geri kalmıyor.
Biz Müslüman toplumların küresel Kapitalizmle ve Seküler kültürle ilgili sorunlarımızın olduğu aşikârdır. Küreselleşmiş post modern toplumlarda; eski kalıplar ve yaklaşımlarla, geçmişe dayalı bilgileri ezberlemek, tekrar etmek yaşamımızda bir dönüşüm etkisi yaratmamıştır. Sahip olduğumuz pek çok bilgiyi hayatımızda kullanamıyoruz, kullandıklarımız ise biz Müslümanların kapitalist bir yaşam anlayışının etkisinden kurtulmasına kâfi olmuyor. Hep modern emperyalist tarafın konuşmalarını dinliyor ve çözüm üretme noktasında ayrıntılarda takılıp kalıyoruz. Hayatımız da ilahi anlamda ahlaki yaşamdan hızla uzaklaşarak, gündelik yaşamımızda emperyalist akımların izlerini taşımaya ve kutsal alanların, bilincin Marjinalleşmesine sebep oluyoruz.
Müslüman toplumlar olarak bir direniş alanı oluşturmadığımızdan; İslami siyaset konusu Emperyalist ve Siyonist düşünceyle aynı fikri paylaşıyormuş izlenimi vermektedir.
İslam i bir aktivizm söz konusu olduğunda sözünü ettiğimiz akımlar dik duruşlarını gösterip tepkisel anlamda açık bir şekilde tavırlarını belli ederek yaptırım içine girmelerine karşı bizim bu noktada karşı dik duruş sergileyememe ve çözüm üretemememiz ne kadar pasif olduğumuzun açık kanıtıdır.
İçinde bulunduğumuz yirmi birinci yüzyılda topumun ve siyasetin dışına itilmiş İslam-i metodun; iyi bir direniş ve mücadele ile tekrar toplumun merkezine dönüşü dünyada ki yaklaşık 1,5 milyar insanın hayata bakışını, refahını, kalkınmasını, birlik olmasını etkileyecektir. İyi bir stratejik duruş, azim ve sabır İslam-i yaşam siyasetini söz sahibi yapacaktır. Çünkü gerçek kurtuluş, huzur, saadet, bereket ondadır. İnsanlığa çözüm diye dayatılan Batılı Demokrasi anlayışı ile bu toplumların sorunlarına çözüm bulunamayacağı, bu sistem üzerine bir gelecek inşa edilemeyeceği günümüzde dünyada yaşanan örnekleri ile anlaşılmıştır. Bu aşamada yapılması gereken İslam-i hayat tarzının insanlığın geleceği, kurtuluşu olduğunu hatırlayıp, bu bilinç ile Kapitalizmin, Demokrasinin ve Emperyalizmin oyunları karşısında canımız, malımız ile mücadele edip, dik durmayı ve savaşmayı kendimize Ah-de Vefa saymalıyız.
‘’Allah ve Resul’ü bir işte hüküm verdiği zaman artık inanan erkek ve kadın için o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Kim Allaha ve Resulüne isyan ederse artık gerçekten o apaçık bir sapıklığa saplanmıştır’’( Ahzap-36 )
Saygılarımla.
18 Eyl 2024 0
03 Eyl 2024 0
03 Eyl 2024 0
03 Eyl 2024 0
AK Parti İzmit İlçe Başkanı Halil Güngör Dokuzlar, Milli İrade Meydanını eleştiren İYİ Parti İzmit İlçe Başkanı Halim Tamyüksel’e cevap […]
Ülkenin çökmüş sendikacılığının içinden doğan ve kurtarıcı gözüyle bakılan sendikası Hürriyetçi Eğitim Sen ülkenin kanayan yaralarına merhem olmaya devam ederken […]
İnegöl’de çok daha riskli bölgeler öylece dururken, Devlet Hastanesi karşısındaki merkezi bölgedeki konutların bulunduğu alanın apar topar kentsel dönüşüm uygulama […]
15 Haziran 1928’de Atatürk ile görüşen Gerard Vissering’in uzun çalışmalar sonucunda hazırladığı rapor ve tüzük yüz yıla yakın bir zaman […]
İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, inşaat çalışmaları tamamen duran Ali Osman Sönmez Çekirge Devlet Hastanesi sorununu Meclis gündemine taşıdı. […]
Ağustos’taki Vatan Hilmi Özden Ağustos ayı; şanlı tarihimize zaferler ayı olarak geçmiştir. Müslüman Türk Milleti 26 Ağustos 1071 yılında Malazgirt […]
TBMM Sağlık Komisyonu Üyesi CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, Türkiye’de sağlık politikalarındaki geri adımları ve yanlış kararları […]
Sabit ve dar gelirli vatandaşlar için TOKİ aracılığı ile uygun ödeme koşullarıyla yapılacağı sözü verilen 100 bin konutluk projedeki binlerce […]
Niyet başka akıbet başka! Prof. Dr. Ata Atun Yunanları ve Rumları, aile yapıları, kültürleri, inanışları, eğitimleri, mizahları, kafa yapıları, […]
“Barış için genel af şart” Milliyetçi Sol Parti (MİLLİ SOL) Genel Başkanı gazeteci Hüseyin Alpay, Türkiye’deki cezaevlerinin toplam kapasitesinin 250 […]