Latest update 28 Mart 2024 - 15:57
02 Nis 2018 Konuk Yazar Köşe Yazarları, Sürmanşet 2
Süleyman Şah Türbesi o zamanki kargaşa ortamından çıkartılıp sükûnete taşındı diye bir zamanlar toprak kaybettik veryansınıyla ortalığı ayağa kaldıranlar olmuştu. Varsayalım ki psikopatın biri mahalleyi ateşe verdi ve çıkarttığı yangın evimize doğru yaklaşıyor. Hala vaktimiz varken yapacağımız ilk iş ne olurdu? Sanırım hepimiz en değerli eşyalarımızı evden çıkartmanın telaşına düşerdik.
Türbeyi taşımaktaki amacımızda aslında bu misaldeki durumdan pek farklı değildi lakin bazıları bunu anlamadı ya da anlamak istemedi.
O gün Suriye’de strateji gereği yer değiştirmemize kızanlar, ne gariptir ki bugün yine aynı coğrafyada ileriye dönük attığımız her adımı eleştirmekteler.
Olsun, varsın eleştirsinler.
Hakaret, aşağılama, itibarsızlaştırma, yalan, kandırma, halkı manipüle etme gibi gayeler taşımadığı sürece hiçbir eleştirinin zararı yoktur. Yani varsın herkes en iyi bildiği şeyi yapmaya devam ededursun. Bir tarafta Bazıları hala girsek mi girmesek mi? İlerlesek mi ilerlemesek mi? diye tartışırken öte tarafta kahraman ordumuz önce “Fırat Kalkanı” operasyonu ile Elbab’ı ardından da “Zeytin Dalı” harekâtıyla Afrin bölgesini teröristlerden arındırmayı başardı. İnşallah şartlar oluştuktan sonra diğer bölgelere yönelik ilerleyişimiz de sürecek ve sınırımızı Amerikan şımartması eşkıyalardan dip bucak temizleyeceğiz.
Bunlar şüphesiz ki pek çoğumuz tarafından bilinen ve dile getirilen ortak duygulardır. O yüzden üzerlerinde fazla durmayacağım. Benim asıl dikkatlerinizi çekmek istediğim iki husus var.
İlki: Bırakın ilçeleri şehirlerin dahi birkaç gün içinde el değiştirdiği Suriye’de neden bizim operasyonlarımız aylarca sürüyor?
Bu soruya cevaben ordumuzun yetersiz olduğunu söyleyen emin olun bizi tanımıyor demektir, hem de hiç tanımıyor. Çünkü bizim yavaşlığımız zayıflıktan değil insana verdiğimiz değerden kaynaklanmaktadır. Zira Suriyeliler, kendi vatandaşlarından dahi görmediği merhameti Mehmetçik’ten görmüş ve gözler belki de uzun bir aradan sonra ilk defa sevinç gözyaşları dökmeye başlamıştır. Sivil halk vicdan sahibi üniformalı görmenin verdiği şaşkınlıkla askerlerimizi bağrına basmıştır. Abarttığımı düşünenler Fırat Kalkanı operasyonu sonrasında anılarını anlatan askerlerimizi dinlerse ne demek istediğimi sanırım daha iyi anlayacaklardır.
Yani bizi yavaşlatan içimizdeki insan sevgisidir dostlar. Komşunun yardımına koşarken evini yıkmama hassasiyetidir. Sekiz yıldır at koşturanlardan farklı olduğumuzu gösterme çabasıdır. İmha etmeye değil inşa etmeye yönelik gayretin kanıtıdır.
İkinci değinmek istediğim husus: Operasyonlarımızın işgale dönüşmemesi noktasında bizi uyaran hatta bizzat işgalci iftirasında bulunan ülkeler hakkında. Kimlerden mi bahsediyorum?
Hani Afrika’yı aralarında paylaşıp köşe bucak sömüren, oradaki halkları birbirine düşman edip savaştıran, nerede üç kuruşluk değeri olan bir şey varsa onu çalıp götüren, milyonlarca Afrikalıyı en vahşi şekilde öldüren, öldürmediklerini aç susuz bırakan, bir parça ekmek ve bir yudum su uzattıklarını da köleleştiren, kadınlara ve dahi çocuklara tecavüz etmeyi marifet bilen, üstelik bu zulümleri sadece Afrika’da değil dünyanın dört bir tarafında da yapan ve yapmaya da devam eden, tüm bu olan bitenden sonra da kendi coğrafyasında medeni geçinen, insan hakları diye övünen, kadın ve çocuk hakları üzerine nutuklar çeken ikiyüzlü devletler var ya işte onlardan bahsediyorum.
İlla somut bir örnek gerekiyorsa Fransa’yı söyleyebiliriz fakat pek çoğunun da birbirinin aynı olduğunu elbette biliriz.
Aslında onlar bizim işgalci olmadığımızı çok iyi bilirler çünkü işgalin ne demek olduğunu en iyi bilen kendileridir, lakin amaçları başka. Amaçları, Türkiye’yi işgalci gibi gösterip tarihe bu şekilde not düşmek ve millet olarak bizleri itibarsızlaştırmak olsa gerek. Zaten yardım severlik, Hoş görü, şefkat, merhamet gibi hasletleriyle nam salmış milletimizin hafızalardaki bu imajını başka ne şekilde yok edebilirler ki?
Buradan “Ey batılı zalimler” diye seslenmek istiyorum. Eğer biz işgalci olsaydık operasyonlarımız aylarca sürmez, üç beş günde son bulurdu. Ve unutulmamalı ki Suriye’de bizim operasyonlarımızın dışında kim nereye bir bomba atmışsa o bombadan, elinde silah tutanlardan ziyade kadınlar, çocuklar, bebekler, yaşlılar zarar görmüştür.
Son sözümüzü not olarak sayfanın sonuna eklemek kaydıyla yazımızı: Başaramayacaksınız, bizleri işgalci olarak yaftalayamayacaksınız diyerek sonlandıralım.
Not: İslam için ve İslamlaştırılmış toprakları savunmak uğruna vurulup toprağa düşmüş ilk şehitten bugüne dek gelmiş geçmiş tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Hepimiz şunu iyi bilmeli ve hazır olmalıyız ki hak ile batılın savaşı kıyamete kadar sürecek ve Hak Teâlâ her dönemde birilerini şehitlikle şereflendirecektir.
Ne mutlu Allah’ın şerefli kullarına…
Aras ASİLOĞLU
12 Tem 2023 0
05 Tem 2023 0
10 Haz 2023 0
17 Nis 2022 0
Cumhuriyet Halk Partisi Bursa İl Başkanlığı’nda Gelecek Partisi’nden ayrılarak CHP’ye katılan ve aralarında il-ilçe yöneticilerinin de olduğu 750 yeni üye […]
Anavatan Partisi, 31 Mart yerel seçimlerinde stratejik bir karara imza atarak, Muğla’da Cumhur İttifakı’nın adayı Prof. Dr. Aydın Ayaydın’a resmi […]
MHP Denizli İl Başkanı Mehmet Ali Yılmaz, milliyetçi ve ülkücü harekete gönül veren herkesi Cumhur İttifakı’na destek vermeye davet ederek, […]
Yenişehir İlçe Başkanı Mustafa Selamoğlu, basın açıklaması yaptı. Selamoğlu açıklamasında; Değerli Basın mensupları, İYİ Parti üyeleri, kıymetli […]
Muş’ta bir takım ziyaretlerde bulunan DEM PARTİ Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, yoğun ilgi ile karşılaştı. Muş’un ilçelerini, köylerini ve […]
İçişleri ve Emniyet Seçimleri Manipülemi Ediyor? Emniyet İş İnsanları Üzerinde Baskı Mı Kuruyor? Son günlerde İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile […]
Balıkesir Süper Amatör Lig Play-Off 4. Hafta mücadelesinde 1966 Edremitspor, evinde konuk ettiği Balıkesir temsilcisi Gaziosmanpaşaspor’u 3-0 mağlup ederek […]
Son günlerde Karabük Üniversitesi ve Türkiye genelinde üniversitelerde yaşanan cinsel sağlık hizmetleri ve cinsel yolla bulaşan hastalıklar gündeme geldi. Bu […]
Yemek Sepeti Elektronik İletişim Perakende Gıda AŞ’nin çevrim içi yemek siparişi-servisi platform hizmeti kapsamında kendi kurye hizmetini zorunlu tutmak […]
Dünya çapında toplantılara katılarak ‘Yönetim Uzmanı’ olan Neşet Tarhan, parti tarafından dışlanınca bağımsız aday oldu. Önce Hollanda’da dünya çapında bir […]
bir emniyet mensubu olarak son yillarda yasananlar toplumsal olaylarda bu bahsettiginiz konularin şehirici yapilanmalarini gördük ve arka yüzünde de bahsettiginiz gibi olayin genelleme noktasinda pisligin kaynaginin ayni yer olduguna sahit olduk. gundem bu sayede bize gerek icimizde gerekse de dış mihraklarda dost ile düşmanı acik ne ve gozler onune sermis olmaktadir. malum zihniyetlerin kimin çanağından beslebdigine sahit olduk.
Maalesef guclunun hakli oldugu bir dunyada yasiyoruz.