Ben Gürcüyüm. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bir kamu dairesinde işçi olarak çalışıyorum. Gazetenin kurucusu, Genel Yayın Yönetmeni ve Yazarıyım. Mesai arkadaşlarım; Manav, Macır, Çerkez, Boşnak, Terekeme, Karapapak, …. Hepimiz “Elhamdülillah Müslümanız” Devletimize büyük şevkle ve severek hizmet ediyoruz. Karşımıza bir Anayasa değişikliği paketinin oylaması geldi çattı. Anayasalar evrensel olmalıdır. Her dönemi kapsamalıdır. Yeterli gelmediği, insanlığa hizmet edemediği noktada değişmelidir. Yada geliştirilmelidir. Büyük imparatorluktuk ve ve büyük devletler yasaları ile yüzyıllar boyunca tarih sahnesinde yerini almış, almaya da devam etmektedir. Bu süreçlerde akıp giden zamana ayak uyduramayan devletler yok olup gitmiş, bazıları da şuan yok olmayla karşı karşı kalmış durumdadır. Hal böyle iken anayasalar elbette ayet değillerdir. Değiştirilmesi mümkündür! Tarih sahnesinde sürdürülebilir bir politika uygulamamız için bu şarttır. Ancak, bir sistemin yada bir projenin ürünü olarak devlet sisteminin değişmesine karşıyım….
Anayasa oylamasına kısa bir süre kala, gerek sosyal medya gerekse gerçek hayatta bir şekilde aşık atma, şakalaşma, gönderme şeklinde hakarete derecesine varana kadar hatta ve hatta bazı görüşlerde dinden çıkartmaya varana kadar süren paylaşımlar yapılmakta, gerekli gereksiz tartışma ve münakaşalara yol açmakta.
Evet Hayır önce bizi böleceğe benziyor;
Üstelik bu tartışmalar, eskiden gelen birlik ve beraberliği, ortak değerlerimiz olan, unutulmayacak anılarımızı paylaştığımız, çok samimi dostluklar kurduğumuz insanlar ile yapılmakta, sert tartışmalar yeni küslük ve kavgalar oluşturmakta. Evet de Hayır diyenin de bu ülkenin evladı olduğunun asla unutulmaması gerekmektedir. Verilecek oy ne olursa olsun, Allah, vatanımıza, milletimize hayırlı olan sonucu çıkartsın diyor muyuz? diyoruz. O halde bu kendini bilmez bir kaç insanın gündemi meşgul eden, insanları çileden çıkartan, sohbet ortamlarını kaos ortamına sokan insanlara milletin gücünü, birlik ve beraberliğini gösterme zamanı gelmiştir. Keşke, bu süreç hiç bir şekilde buraya kadar gelmeseydi, keşke ülkemiz bu yol ayrımına girmeseydi, keşke rejim değişikliği ile kafalar da soru işaretleri kalmasaydı keşke siyasi iradenin bir sonraki üst hedefi halk tarafından bilinseydi de şu sancılı sürece girmeseydik. Diliyorum bu geçiş süreci bizim layık olduğumuz şekilde tecelli eder de milletimiz ve devletimiz zeval görmez.
Ben şahsım, ailem ve yayın kuruluşum olarak, halkın önüne getirilen bu projenin milli bir proje olmadığı kanaati taşımaktayım. Bu konuda aldığım karar şahsi değil ülkemin çıkarları ve menfaatleri doğrultusundadır.Bir kez daha siz saygıdeğer dostlarım huzurunda hangi sonuç çıkarsa çıksın, hakkımızda hangisi hayırlısıysa o olsun diyorum. Her görüşün demokratik bir şekilde değerlendirildiği saygı gördüğü bir gelecek diliyor, oyunuzu tarafı olduğunuz parti görüş ile değil, memlekete olan sevgimizi, bağlılığımızı gelecek nesillerimizi düşünerek kullanmaya davet ediyorum. Her şey gönlünüzce olsun. Esen Kalın